Koca bir yılı geride bıraktık. Acısıyla, tatlısıyla sevinciyle ,üzüntüsüyle, duasıyla, bedduasiyla..
2020 daha çok korona ile hatırlanacak,hafızalarımızda...
Üst akıl dediğimiz, bir gurup tarafından bir labaratuvarda hazırlanan bir virüsün dünyaya istila etti , bu hastalık, şimdiye kadar yasadigimiz salginlar gibi degildi ,bu konuda ezberlerimizi bozdu..
Dünya ilim adamları laboratuvarlara girdi, çok uzun zaman diliminde çare aradi, ve aşıyı buldu..Inşallah derda deva olur..
Peki amaç neydi,Milliyetsiz, devletsiz,bayraksız tek yönetimden idare edilen bir dünya devleti yaratmak..
Pekçoğumuzun böyle şey olmaz, diyeceksiniz,ama bir 20 sene sonrayı düşünebiliyor musunuz? Hayır o halde olamaz,diyemeyiz..
Bugün yıllardır, dünya bu üst akıl tarafından yönlendiriyor..., Okuyup,düşünen, Rabbimin emriyle akıl edenler bunu görebilir..
Maalesef bu salginla özellikle 60 yaş gurubu vefat etti..
Hükümetin salgını doğru okuyup,yönetememesi, buna neden oldu..
Zaten salgınında amacı buydu, yaşlı gurubu yok etmek,Yani tecrübe, akıl etme,kültür birikimi, muhabbet, sohbet,milli şuuru, mücadeleyi yok etmek..
Gençleri bu korku çemberi içine almak, Halkı korkutmak, korku imparatorluğu kurmak..
Peki bu plan tuttu mu aynen tuttu ve uygulandı..
"Yani biz yetimi akren olduk "Yaş gurubumuz, arkadaşlarımız hastalığın pencesinde kurtulamadı, vefat etti...
Genç nesilde öldü ama yaşlı kesim kadar değil..
Bizler bir yaş daha yaşlandık, bu bence çok kötü değil,
Mevlâna ne der," Gençlerin aynada gördüğünü, Yaşlılar tuğlada görürmüş "
Işte bugün mesele budur..
Bilgi,görgü tecrübe, kültür, şuur, mazi bizde toplanıyor..
Bizler ,özellikle ülkücüler feleğin çemberinden geçmiş kişilerdir..
Geçmişinde ihanet odaklarıyla mücadele etmiş, ihanet edenleri gözünden tanır hale gelmiştir.
Dünya siyasetini bilir,Dünyayı Türkçe okur..
Onun savunduğu fikirler, idealler , hayallerinin ne kadar hakli olduğu ortaya çıkmıştır..
Bu fikir ve ideallerini içine sindirmiş, kendisine yol çizmiş, gençken milletimize her konuda yüceltmek için hayatını ortaya koymuştur..
Emperyalist güçler dava adamlarıyla başedemeyince onu yağlı urgana göndermiş, hapisanelerde çürütmüş, işkence odalarında adeta vatan sevdasıni için işkenceyle hesap sormuştur...
Yine liderlerini suikastla öldürmüştür. .
Işte bizler böyle bir kutlu davanın adamlarıyız. .
Bizler ihanet edenleri gözünden tanırız..
Kim kurt kim çakal çok iyi biliriz..
Onun için bizler sahada olmalıyız. .Kenara çekilip oturayım, olaylardan ,Türkiyenin gidişatından bana ne diyemeyiz..Öyle bir şeye hakkımız yok,olamaz..
Zaten emperyalist güçlerin, isteği bu..
Milli güçleri yok etmek,diskalifiye etmek, devleti savunmasız hale getirmek,teslim almak. .
Çünkü bu güçlerle anca milli şuuru sağlam olan,Tarih bilgisi olan,Vatan sevgisini hertürlü sevginin üzerinde tutanlar savaşabilirler. .
Bizler tecrübelerimizi ,bilgilerimizi,duygularımızı, düşüncelerimizi ,hatıralarımızı gelecek nesillere,evlât ve torunlarımıza anlatmalıyız.
BU hastalığa pabuç bırakmamalıyız. .Hangi hastalık, mücadele eden vücuda birşey yapabilir..
Bizi bırakıp giden belki hüzünle geçmişe bakan 2020 ye bakıyorum da aklıma bunlar geliyor..
Vicdan muhasebesine giriyorum,kırdığım incittigim kişiler var mı diye..
Sevdikleri mi ihmal ettim mi diyorum,
Bir seneyi iyi degerlendirebildim mi ?
Hepside salgın bir hastalığın için de nerdeyse,kaybolup gidiyor..
Genellikle evde oturarak,dostsuz, arkadaşsız, evlatsiz, torunsuz geçen bir sene..
Demek ki garip,sessiz bir sene geçirmişiz. .
Sevdiklerimizin arkasından ağlayarak,her Feyste baktığımızda paylaşılan vefat haberleri,başkanlarımız, fikir adamlarımız,saglikcilarimiz hepsi ayrı bir hüzün ve üzüntü oldu..
Hepsi yaprak dökümü gibi..
Eskiden Sonbaharı severdim,artık sevmiyorum,dökülen yaprakları sevmiyorum,her yaprak vefat eden dostları hatırlatıyor. .
Bildiğim, savunduğum birşey var,son dönemeçteyiz, ak sakallı ak saçlı olduk..
Milletin ,evlatlarimizin bize eskisinden daha çok ihtiyacı var, nekadar sayılı günümüz kaldı,bilemiyorum..
Ama bildiğim tek birşey var,savaşı her alana taşımak, geçeli, gündüzlü mücadele etmek.
Ancak bu şekilde olursa yaşamanın zevkine varırız. .son dönemeçte üzerimize düşen görevi yapmış, oluruz..
Ne diyor,Aşık Reyhani,
Reyhani,bu yolda öl bile bile,
Ölürken düşmanı dişini bile,
Gökteki yıldızlar, kararsa bile,
Çıra al,Çıra gör, çıralan da gel..