Nemrut ,Firavun,Yezit,Muaviye Türkçemize adaletsizliğin, zulmün, vefasizligin, ihanetin,hırsın kendini ilahlaştirmanin atlarıdır.
Türk kültüründe bu kelimeler mimlenmiş isim olarak hiç verilmemiştir.. Türk'ün vicdanında affedilmeyen kişilerdir..Kıyame kadarda böyle kalacaktır.
Türk Milletinin adalet,insanlık,hukuk,vefa anlayışını eleştirenlere duyrulur...
Nemrutta böyle bir kelimedir..Kötü şahsiyetlere, inat kişilere
Nemrut benzetmesini yaparız...
Hz İbrahime ateşe atan kişidir, Nemrut...
Kendini ilah olarak kabul etmiş, Hz İbrahimin dinine inanmamış onu cezalandırmak istemiştir..
Yüce Yaradan peygamberini yakar mı.?.Odunları balık yeri göl şekline getirmiştir..
Nemrut Dagida yüksekliğinden, zorluğundan dolayı Nemrut Dağı olarak adlandırılmıştır .
Gap Turumuzun ilk ayağı Nemrut Dağıydı..
Gece 4,30 gibi Kahtaya vardık..Otobüsümüzü bir petrolün içine parkettik..Orada daha önce konuştuğumuz minübüsler bindik ,hızlı bir şekilde hareket ettik..
Son suret yarım satten fazla dağın eteklerine geldik...Oradan hızlı bir şekilde indik, tabiî yaş itibariyle biraz yaşlı gurubu olunca hızlılık biraz yavaş oluyor ama yine hızlı diyelim biz...
Tekrar minübüsler bindik ,dağın yukarısına doğru gitmek üzere hareket ettik..
Dağın yaya gidilecek kısmına kadar geldik indik ama koşar adım..
Demezler mi paralı, buraya gelesiye kadar minibüslere para ödedik...
Bu para neyin nesi dedik,özel şirkete kiraya verilmiş, şu malum Yahudi şirketi diye düşündüm..
Tabii sinir harbi içindeyim neyse adım attık meşhur, dağa...
Kızıllık yeryüzüne yayılmış durumda ama Nemrutta farklı bir kızıllık var..Yüreğimde farklı bir heyacan güneş doğmadan ulaşayım, ıstiyorum.. Arkadaşlar önümde sıralandılar dağa doğru besmele çekip yürümeye başladılar..
Ama dağ çok sarp ve yüksek 500 metre gitmeden tıkanıp kaldım..Nefes almak mümkün değil, oturup dinlendim..Ve dinlenerek en son çıkabildim..Yine de
.güneşin doğuşuna yetişebildim..
Eski Türklerde güneşin doğuşu kutsalmış.
Kamlar çadırlarından çıkar güneşi selâmlarlar,
Alkış gönderirler, Tanrıya, Gök Tanrıya,börklü Tanrıya şükranlarını sunarlarmış...
Aklıma bunlar geldi,güneşe dönüp, almış sundum..Rabbime şükranlarımı sundum..
Dağ ana baba günü, her milletten kişi var. gibi gözlüyorum..
Onlar bizden önce çıkmışlar..
Güneş yeryüzünü ısıtmaya ,ısıtmaya başladı..
Herkesin yüzünde aynı heyecan orada olmanın gururu var .Milletin,milliyetin,dinin hiç önemi yok..
Önemli olan büyük bir medeniyet kalıntılarının ruhunu teneffüs etmek..
Arkama dönüp bakınca heykelleri gördüm..
Gerçekten muazzam bir kültür kalıntıları, o çağda bu heykeller nasıl yapılmış, düşüncelerine cevap bulmak çok zor...
Milattan önce Komegana Kırallığın yazlık olarak kullanıldığı bir mekan..
Kendini ilah olarak kabul etmiş,krallar Antiochos (para güç) (kommagene şans uğur bereket) Zeus goklerin hakimi )Apollon ışık ve güneş) Herkül (kuvvet ve kudretin sembolü ) gibi heykeller var ,devasa büyüklükte
Arkada piramit şeklinde yükselti var . Burası mezar olarak kullanılmış..Gurur ,kibir abidesi olan bu krallar bu mezarlara gömülmüşler...
Baktığınız zaman pekçok irili ufaklı heykeller var ,baktığınız zaman hayran olmamak mümkün, değıl..
Bu güç, bu zenginlik, demek ki güç zehirlenmesini getiriyor ama sonuç mezar olduğunu unutarak .Hatırlamak için bu muhteşem yerlere gelmek mi lazım..
Ama unutuyordum burada insan, kendini daha çok Yaradana yakın hissediyor..
Farklı duygular sizin beyninizi,ruhunuza hükmediyor..Neyi neden ayıracağınızı bilemiyorsunuz..Düşüncelerden kendinizi arındırıp, Millet! resim faslı bittiyse artık inebiliriz ,diyorum..
İniş çıkıştan daha kolay oluyor ,rahatça marşlar söyleyerek, Gençlik Marşı, İzmir Marşı,Çanakkale Marşı diyerek varıyoruz ilk istasyona ..Arabalara binip ,kalben bu muazzam medeniyeti oluşturanların ruhuna bir fatiha okuyarak ,ayrılıyoruz,Nemrut Dağından...
Ve dilime "NEMRUDUN Kızı" türküsü peselen oldu..
Yine Türk Yiğidi sevdiği kızı Nemru'da benzetmiş, Nazından, yaptığı zulmünden dolayı,
Kararsın bahtım ,yıkılsın tahtın
Yalvardım, yakardım yol bulamadım,
Ah olmasaydın kara yazı,
Eğirdim çevirdik yaranamadım,
Ayandım halım
Ocağım söndü nasıl beladır,
Bırakıp gitti bu ne sevdandır,
Dünya gözümde Kerbeladir,
Allah'tan bulasan
Bu nasil bir sevda,sevgidir.Bu nasıl bir yangı ,
Işte Kerbela ancak bukadar güzel anlatılabilir..
Türkçenin, Türkün sevdası budur...