Şehirlerin kendine has ruhu,sırrı olduğunu düşünmüşümdür hep..Yaptığım turlarda gezdiğim vatan toprağında bunu yaşamış ,bu gözle bakmış, bunu hissetmişimdir.
Meselâ Çanakkale de şehitlerin ruhu ,Nevşehir de,Kapodokya da saklı cin, Peri.. Alanya'da Efelik ,Amasya'da şehzadeler sulyeti ,Istanbul'da medeniyet,ve entrika.
Kahramanlık, Padişah fermanlari,samimi Müslümanlık gibi.
Bu şehirlerde şehrin görünüşüne uygun mekanlarda çevre düzenlemesi, restorasyon yapılmış.
Bunu Mesela ,Amasya,Safranbolu, Kastamonu da yakınen gözleme imkanım oldu .
Oraları hep inceledim resim çektim. Hepte aslına uygun,çevresiyle uyumlu bir yapılar gördüm. Hayran kaldım.. Tabii ki eleştirdiğim, mekanlarda oldu.
Gelelim,Şehrimize ..Seydişehire
Seydişehir, İsmini verdiği Seyit Harun Veli Hz kurduğu bir Türk Yurdudur..
İnsanları, samimi ve hoş görülüdur..
Konyalilara hiç benzemez kendine özgü bir kültür yapısı vardır..
Mevlana'nin görüşleri Seydişehir'i beslemiştir.
Seyit Harun Veli Horasan'dan Allah nidasiyla hareket ederek, Küpe Dağının eteklerine gelir.
Burada Cami , Hamam ve külliye yaparlar.
Kısa bir zaman içerisinde,
İlmini yaymaya çevresini İrşad etmeye başlar.
Biz ,buraya geleli 35 sene olmuş.
Geldiğimizde Seyit Harun Camisi ve külliyesi yeşillikler, Ağaçlar arasında bir camiydi.
Çevresi büyük küçük esnaf dükkanlarıyla doluydu.
Çarşı denir, bir yaşam alaniydi..
Yine küçük bir çay ocağı vardı , Büyük bir çınarın altında.Emekliler orada oturur çay içer sohbet eder,
Yöresel hikayeleri hatıraları anlatirlardi.
Bir bayanın oturup çay içmesi yadirganmazdi.
Emekli öğretmenler de orada otururdu.
Oradan geçerken o salaş çay ocağı, kıraathane deyin,yorgunsak ,oraya çöküverirdik,hal hatır sormak,yorgunluk çayı içmek için..
Yine Camiye giderken ,Hemen yakınında bulunan Şeyh Abdullah Efendiyi ziyaret eder,Fatiha mızı okur,İçimizde samimi bir teslimiyet ruhuyla Camiye gider,vakit namazı kilardik.
Çıkar,Seyit Harun Velinin Türbesini de okur, yavaş yavaş , Ağaçların altından yürüyerek evimize giderdik.
Evimize gelen misafirleri mutlaka Seyit Harun a ziyarete götürürdük..
Yani orada bir ruhaniyet ,sır , anlatılamayan bir Efsun vardı.
İkinci Medine Seneye denirdi..
MHP Belediye Başkanı Muammer Urhan başkanlığı sırasında Oraya bir alışveriş yeri yapmıştı.
Esnafa katkısı olsun diye Katlı bir yapı diye özellikle Bizler tarafından eleştirilmisti..
Seyit Harunun görünüşünü bozdu ,diye ..
Birkaç senedir,Konya büyük Şehir tarafından Seyit Harunun çevre düzenlenmesi yapılacak denilince,
Eyvah dedim,
Zira Hz Mevlana Türbesinin, Camisinin ne hale geldiğini görmüştük.
Bir şehri ,bir mekanı restora yapacaksanız mutlaka büyük bir araştırma yapılmalıdır.
Orada yaşayan büyükler, orayla ilgili yazılan eserler,Tarihi seyri en az 5,6 mimar tarafından araştırılmalı,
Şehre uygun aslına dokunmadan,bozmadan restora edilmelidir.
"Bir yapıp bin düşünülmelidir."
Zira bu yapılar , yıllara hitap edecek ,,Evlatlarımıza bırakılacak ve halkın parasıyla yapılacağı, bunun vebali düşünülerek yapılmalıdır.
İnce eleyip,sık dokunmalidir."
Ama AKP nin 20 senedir, zerrece böyle bir düşüncesi yoktur ,olmamıştır.
Adamların tek düşündüğü para,ranttir.
Ne kadar beton dökerse ,taş düşerse o kadar kârı olacak para kazanacaktır.
Seyit Harun'nun Çevre düzenlemesi biteli ilk defa gittim.Oyleki ağzım açık kaldı,hayret ettim.
Ancak bir mabede bu kadar ihanet edilebilir..
Hatta karşımdan Seydisehir'in Tanınmış Esnafı,Mücadeleci kişiliğini taktir ettiğim Ragıp Karayılan geldi .
- Ragıp bey ,ne görüyorsun dedim,
-Hocam beton dedi..
Gözünüzün alabildiğince her yönü beton,beton yığını.
Yaşam alanı,hareketlilik ölmüş, dükkanlar yıkılmış, Seyit Harunun, o güzelliği, ruhaniyeti yok olmuş.
Küçük bir kafe var,oraya gelen giden biraz canlılık katıyor, o da çay ucuz diye...
Seydişehir halkının bir özelliği de sakin bir
tabiatı ,kişiliği vardır. Buraya ne olmuş, niye böyle olmuş diye sorgulamaz..
Bunun mücadelesini yapmaz.
Etibank Fabrikasını yok pahasına Cengiz Holdinge verirken bile ,
Babalar gibi satarım" diyen Unakıtan'a karşı gelememiş, mücadele etmemiştir..
Seyit Harun Camisine Pekçok yerden ziyaretçi gelir,
Özellikle Şeyh Abdullah Efendi , yörenin Tanınmış ilim adamıdır..
Geldiklerinde bu beton yiginiyla karşılaşınca ne düşünürler, bilemem.
Ama benim gibi elestirecekleri kesindir..
Bu duygular içerisinde taş merdivenlerde, beton mekanlarda dolaşırken çok üzüldüm.
Yazıklar olsun sizlere,burayı yapanlara,
Seyit Harun Hz ahı tutsun ,inşallah dedim..
Ve boğazımı patlatircasına Seyit Harunu çıplak bırakmışsınız diye !
BAĞIRMAK İSTEDİM...
HAYKIRMAK ISTEDIM.