Türk Eğitim-Sen istanbul 3 Nolu şube Başkanlığım zamanında rahmetli Denktaş'ı konferans için İstanbul'a davet etmiştik.19 Ekim 2006 Tarihinde değerli Türk Büyüğümüzü Atatürk Hava Alanından aldık. Sendikamız için konferans vermek üzere "Salon Princes"e geldik. Yemek ikramını eşiyle birlikte oruçlu olduğu için reddetmişti.
İftar sonrası tıklım tıklım dolu(yaklaşık 1300 civarı) olan salonda sunucu kardeşimizin şube başkanı olmam sebebiyle beni açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edince rahmetli Denktaş'ı gözden düşürme çalışma gayretleri büyük hızla yürütülüyordu. İktidar, Dentaş'ın unutulmasını çok istiyorlardı.
Bunun bilinciyle kürsüye geldim veee tıklım tıklım olan salona göz gezdirdim. Salon susmuştu. Gözler bana doğru döndüğünde ben de benim için tarihi anı en güzel şeklide manalandırmak istiyordum. Rabbimin yardımı ile farkında olmadan hazırladığım konuşmamın olduğu kağıdı bir kenara bırakarak salonun da nabzını göre uslubumu ayarlayarak Atam Yavuz Sultan Selimin Çaldıranda askerlerinin gönüllerine hitap ettiği anı baz alarak şöyle başlamıştım.
Sayın cumhurbaşkanım, siz dedemin yiğit delişkanlısı, babamın dava arkadaşı, benim liderim, kızımın efsane cumhurbaşkanınız. Sizin unutulmanız istenilerbilir. Biz sizi milletiniz için her alanda mücadele ettiğinizi, milletiniz için kurşun attığınızı, çeşitli görüşmelerde Türk'ün hukunu can siperhane savanurken gördük. Bu millet sizi kahraman olarak biliyor. Siz bizim büyük bir kahramınımızsınız. Diyorum ki bu millet kahramanlarını ve hainlerini asla unutmaz.... Sözümle salon kalk emri kritik bir görev için kalk emri almış askerler gibi ayağa kalkarak büyük bir alkış tufanı koptuğuna şahit olmuştuk...Herkes ayakta müthiş bir alkış tufanı...
Türk Milletinin en samimi hali olan bu hale kürsüden şahit olmak beni de çok mutlu etmişti. Bu tabi ve olağanüsti tablo karşısında ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Alkış çok uzun sürünce daha konuşmayı uzatmanın anlamı olmadığını görünce maksat hasıl olduğu kanaatiyle rahmetli Denktaş'ı konferansı için davet etmiştim.
Sözlerim ve salonun çılgınca alkışı rahmetli Denktaşı çok duygulandırmıştı. Ve bu memnuniyet üzere konferansına başlamıştı....
Konferanstan sonra özel sohbetlerimizde oldu. Duyduklarım beni ziyadasiyle üzmüştü.
Şimdi Kıbrısta doğan Türk evladı Denktaş'a bakalım.
Bir gün bir ana Türk'ün kanayan yarasını sarsın diye bir evlat doğurdu. Milletine yakın olsun diye kulağına okunan salada ve ezanla birlikte ismi olan "RAUF" okundu.
O da ismin gereğini yaptı. İlim tahsil etti bilge olarak mensup olduğu milletin hukukunu savundu.
Hukukun olmadığın yerde "TOROS" olarak silaha sarıldı. Düşmana Adayı dar getirdi. Vurulmamak için vurdu. Türk'ün mukavemetinin hiç bir zaman bitmeyeceğini anlatmak için arkadaşlarıyla "TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATINI" kurdu.
Tutuklandı, eziyet ve işkence gördü. Hapisten kaçtı...
Hiç bir şey onu TÜRK'ü savunmaktan alıkoymadı.
1974 Yılı Tememuz ayında yıllarca umutla bekledikleri bir rüyaya şahit oluyorlardı. Bir sabah dünyanın en şanlı ordusu olan TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetlerinin ortaklaşa harekatına şahit olunca "SEVİNCİMDEN AĞLADIM DEDİ DENKTAŞ HEM DE ÇOCUKLAR GİBİ AĞLADIM"...
Devletini kurdu bu er kişi. Hiç kimseye aldırmadan hiç te taviz vermeden hem Kıbrıs Türk'ünün bağımsızlığını hem de Türkiye'nin Akdenizdeki stratejik durumunu sağlama alınması için gayret etti.
Bir çok kere yalnız bırakılmasına rağmen o Türkiye'ye Türk Milletine hiç küsmedi.
Halkına tam bir cumhurbaşkanı oldu. Onlar gibi yaşadı. Halkının refahı için çok çetin mücadeleler verdi. Ama o hiç yılmadı.
Fakat 2002 seçimlerinden sonra Türkiye'de iktidar değişince Denktaş'a bakış ta değişti. ABD ve AB haklı, Denktaş barışın önünde bir engel olarak görülmeye başlandı. Türkiyeyi yönetenler ABD ve AB ile problemsiz çalışacak TALAT'ı cumhurbaşkanlığı için hazırlamaya başladılar.
AKP'nin desteklediği 2004 yılındaki BM genel sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs Sorunu'nun çözümü için hazırladığı Annan Planı'na karşı çıktı. AKP Kıbrısta bu planın kabul edilmesi için çok çalıştı plan "YES BE ANNEM" sloganı ile hep sıcak tutuldu buna rağmen plan Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilse de Kıbrıslı Rumların reddetmesi üzerine hayata geçmedi.
17 Nisan 2005 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiyeyi yönetenlerin onu istememesi üzerine aday olmadı ve 24 Nisan 2005 tarihinde görevi yeni seçilen cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a devretti.
Daha sonra davetler üzerine Türkiye'ye konferanslar için sıkça gelmeye başlayınca o zamanın başbakanı tarafından "GİT MEMLEKETİNDE KONUŞ BURADA NE İÇİN VAR" diye televizyonlardan azarlanmıştı. Daha sonra TSK ya kumpas kuran hainler Denktaş'ın hakkında da iddianame hazırlamaya başladıkları duyumları alınınca Türkiye'ye gelmemeye başladı...
Türk Milletine ömrünü atamasına rağmen Türkiye'ye gelmesi istenmeyince ve hakkında o zamanki iktidar tarafından Ergenekon tutuklanmalarına tam destek verildiği için Kıbrıs'a kaldı ve 13 ocak 2012 tarihinde hakka gözlerini yummuştur.
Rabbim mekanını cennet eylesin bu koca yürekli adam gibi adamın
Kitap okumayı sevmiyorum özet okuyorum diyenlerin Türkiye'ye sokmamaya gayret ettikleri Büyük Türk Evladı ve Türk Mücahidi
Rauf Denktaş'ın eserleri....
Kitapları
Saadet Sırları (1941)
Ateşsiz Cehennem (1944)
Criminal Cases (1953)
12'ye 5 Kala (1965)
Akritas Planı (1972)
A Short Discourse of Cyprus (1972)
The Cyprus Problem (1973)
Cyprus Triangle (1981)
Gençlerle Başbaşa (1981)
Kur'ân'dan İlhamlar (1986)
Gençlere Öğütler (1988)
İmtihan Dünyası
Yarınlar İçin
Kıbrıs Girit Olmasın
A Handbook of Criminal Cases, 1955
Cyprus Problem in a Nutshell, 1983
Kadın ve Dünya - Woman and The World, 1985
UN Speeches on Cyprus, 1986
Seçenekler ve Kıbrıs Türkleri - The Options and The Turkish Cypriots, 1986
Cyprus, An Indictment and Defence, 1987
The Cyprus Problem 23rd Year, 1987
My Vision for Cyprus, 1988
Atatürk, Din ve Laiklik - Atatürk, Religion and Laïcité, 1989
Kıbrıs'ta Bitmeyen Kavga - The Unending Fight in Cyprus, 1991
Kıbrıs Davamız - Our Cyprus Issue, 1991
İlk Altı Ay - The First Six Months, 1991
What is the Cyprus Problem, 1991
A Challenge on Cyprus, 1990-91
Denktaş As A Photographer, Images From Northern Cyprus, 1991
The Cyprus Problem and the Remedy, 1992, Nicosia (Lefkoşa)
From My Album, 1992
O Günler - Those days, 1993, Nicosia
Images From Northern Cyprus, 1993
Vizyon - The Vision, 1994, Nicosia
Kapılar - Doors, 1995, Nicosia
Observations on the Cyprus Dispute, 1996
Kıbrıs Meselesinde Son Durum - The Latest Situation in Cyprus Issue, 1996, Nicosia
Rum Yunan İkilisi: İstenmeyen Cumhuriyetten Nereye? - Cypriot Greek Duo: Where to from the Unwanted Republic, 1996, Nicosia
Karkot Deresi - Karkot Creek, 1996
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, I. cilt (1964) - Memoirs of Rauf Denktaş, 1964-74, volume I (1964), 1996
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, II. cilt (1965), 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, III. cilt (1966), 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, IV. cilt (1967), 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, V. cilt (1968), 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VI. cilt (1969), 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VII. cilt (1970), 1997
Kalbimin Sesi - The voice of my heart, 1997
In Search of Justice, 1997
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, VIII. cilt (1971-72), 1998
Rauf Denktaş'ın Hatıraları, 1964-74, IX. cilt (1973-74), 1999
Hatıralar, Toplayış, X. cilt - Memoirs, Conclusion, vol X, 200
Hatıralar, Toplayış, X. cilt - Memoirs, Conclusion, vol X, 2000