Bahçeli hastanede Alaattin Çakıcı' yı birkaç gün önce ziyaret etti. Ziyaretten öncede af meselesini gündeme getirdi." Bayram değil, seyran değil" demiştik. Bunun arkasından nasıl bir şeyler gelecek diye bekliyorduk. Çünkü Bahçeli hamleyi yapar; kafasındaki projeden bahseder, arkasından bir şeyler gelir.
Gelenlerde Şimdiye kadar yaptığı projeler hep AKP’ nin lehine, onun yararına yapılan projelerdir.
Türk Milletinin hayrına yaptığı hamasi konuşmalarının dışında bir şey yoktur.
Alaattin Çakıcı mafyadır. Ama fikriyat olarak ülkücüdür.
Bu, yiğit, yürekli Türk Milliyetçisi olan dava adamları sahipsizlikten, kimsesizlikten mafya olmuşlardır…Vatana millete zarar verecek hiçbir iş yapmamışlardır. Yeri gelmiş PKK ile şehirlerde mücadele etmişlerdir. Zihnimizi tazeleyelim, maziyi bir düşünüp vicdan muhasebesi yapalım:
Seksen ihtilalinin üzerimizden dozer gibi geçtiği yıllar. Ülkü devlerinin zindanlara Yusuf iye adını verdiği yıllar, iftiralarla asılan yiğitler, zindanlarda ömür çürüten arkadaşlarımız. İşkenceyle "Atatürk’ü, bile ben öldürdüm diyen gariban kimsesiz ülkücüler .
Daha sonra Başbuğun içerden çıkması, toparlanmamız, Muhsin başkan hapishanedekileri bakmak için çırpınışları….Dışardaki bir avuç ülkücünün nafakasından kesip hapishanedeki arkadaşlarına maddi destek olmaları…
Bu zaman zarfında ne garip ki Bahçeliyi hiç tanımamamız…Başbuğun vefatıyla Rabbimim bize iktidarı nasip etmesi…Ecevit’le kurulan ortaklık.
Fakat bu ortaklıkta en çok mağdur olan ülkücüler...
Maalesef ülkücüler her dönem, ezilmiş, horlanmış mağdur olmuştur. Bir garip kader…Çok sevdiğimiz milletimiz bizi hiç anlamamış, devletimizde bizi hep üvey evlat muamelesi yapmıştır.
Hükümette olan Bahçeli ve ekibi ülkücülere hiçbir şekilde sahip çıkmamışlardır. Aksine hor görmüşlerdir. Kendilerine benzeyen davadan bihaber tipleri kadrolara yerleştirmişlerdir .Ülkücüleri devlet kadrolarından uzaklaştırmışlar. Çoğu zaman sürgüne göndermişlerdir.
Ocaklar kuruluş gayelerinden uzaklaştırılmaya başlanmıştır. Sanki teröristmiş gibi muamele görmüş, dört duvar arasına hapsedilmişlerdir.
Özellikle hapishaneden çıkan arkadaşlar ocaklara sokulmamış, partiden kovulmuştur. Aç susuz kimsesiz kalan arkadaşların pek çoğunu hayat ufalamış, ezmiş, telef olup, gitmişlerdir.
Bir kısmı serde yiğitlik, başeğmezlik var, çek senet işlerine bulaşmışlardır.
Emperyalist zihniyetle kendilerince savaşmışlardır. Bu yolda ölmüş, öldürmüşlerdir. Adları ülkücü mafyaya çıkmıştır.
Bazıları, siyasetle veya hırsızlık, yolsuzlukla, garibanın sırtından köşeyi dönmüş, zengin olmuş kişilerle mücadele etmişlerdir…
Kendilerini Köroğlu’nun yerine koymuşlar, zulmeden Bolu beyiyle vuruşmuşlardır.
Alaattin Çakıcı da böyle biridir. Üzerine hapishaneden vatan haini PKK’lılar çıktı, nice katiller çıktı ama Çakıcı çıkamadı. Çünkü ülkücüydü. Türk Milliyetçisiydi.
Ahmet Türk hasta diye Bahçeli'nin merhametiyle çıkartıldı. O dönemde Çakıcı da hastaydı. Akla gelmedi ne yazık ki...
Yurt dışına çıkan, kaçan arkadaşlarımız oldu. Hepsi de ocağına, partisine güveniyordu. Çünkü, Başbuğun çocukları, ülkücüler kardeşti. Nerede olursanız olun ülkücü varsa size destek olur, arka çıkar.. Hele ocağınız varsa evinizdir, başkan size her türlü desteği verir, arka olur. Kandaş gibi...
Çünkü: Yol kardeşliği, döl kardeşliğinden evladır' diye eğitildik. Ama Avrupa'daki, Almanya, Fransa, İngiltere'de böyle olmadı. Bahçelinin ocak başkanları ülkücüleri siz teröristsiniz diye ocaklara almadılar. Destek olmadılar. Hatta ihbar ettiler. Çünkü o ülkücüler Bahçeli'nin kaypaklığını, ülkücüleri harcadığını görmüşlerdi... Bunları açıkça anlatıyorlardı.
Biz bunları hep yaşadık. Ozan Arif boşuna….
÷Adam sanmıştım adam değilmişsin*demedi...Ne garip ülkücü toplumun üstünde fikirdir, herkes takdir eder, milletin kuruluş felsefesidir. Türkiye Cumhuriyetini temel taşıdır.
ATATÜRK BÜYÜK BİR TÜRK MİLLİYETÇİSİDİR, TÜRKÇÜDÜR.
Ama ne Garip ki iş bitince rayına oturunca ülkücülerden kurtulmak için filim fırıldak çevrilir…
Tabii ülkücüler bu yolları bilmediği için hemen küsüp, darılır, onur, gurur yapar buyurun der namertlere yolu açar.
Bugün aynı oyunu İYİ PARTİ içinde yapmaya çalışıyorlar. Ama yağma yok, akıllandık. Artık yolu açmayacağız aksine devlet kadrolarına gelerek, menfaat çarkını tersine döndüreceğiz.
Nerde kalmıştık, İşte Bahçeli hiçbir dönem hiçbir ülkücüye sahip çıkmamıştır. Niçin şimdi Hastanede Çakıcı'yı ziyaret etmektedir, amacı nedir…
Bahçeli niye af çıkmalı? Yoksa birileri yangın çıkartabilir, kavga olabilir, kargaşa çıkabilir, diyor. Neyin mesajını, kime veriyor. Tam seçim sırası sorusu akla geliyor.
İçişleri bakanı Soylu af gündemimizde yok diyor. O Bahçeli' nin meselesi, gündemi, diye açıklama yaptı…Ama bu dayanıklı dövüş müdür, hesap mı vardır?
Bahçeli güvenirliğini kaybetmiştir.
Seçim yaklaşmış acaba ülkücüleri ikna edip, Erdoğan’a oy verdirebilir miyim oyununda…Yemezler.
Şimdiye kadar neredeydiniz? Çakıcı senelerdir, hasta…Yeni mi aklınıza geldi. Madem senelerdir AKP hükümetine destek verdiniz ağırlığınızı koyun, Çakıcıyı çıkartın.Onun üzerinden siyaset yapmayınız..
Hiçbir ülkücü bunu yutmaz, YUTMADI..