İnsan hayatında önemli günler vardır,unutulmayan heyecan veren ,
26 Ağustos Kocatepe’de buluşulması da böyle günlerden biri oldu benim için..
Yazmak için Rabbimden yardım istedim çünkü şehitlerin vebali var sanki üzerimizde.. Tam anlatamamak,eksik bırakmak gibi..
Atatürk'e verdiği sözü tutamayan ,Çığıl Tepeyi zamanında alamadığı için kendini vuran Albay Reşat beyin ruhaniyetini düşündüm.
Söz vermek nekadar önemlidir..
26 Ağustos Başbuğ Alparslan'in Malazgirt Ovasında atının kuyruğunu bağlayarak, Beyazlar içinde ordusunun önünde "Şehit Olursam beni bu şekilde gömün "diyen Sesini hissettim.
Anadolunun kapılarını Hocası Sarı Saltuk'un kendisini gösterdiği kilidi ,Malazgirt Ovasindaki savaşı kazanmasıyla, açtığını hissettim.
Buyrun evlatlarım Anadolu kıyamete kadar sizin dediğini sesi,Kocatepe'de hissettim..
Yine Yıldırım Gencosmanoglu 'nun
Aylardan Ağustos, günlerden cuma
Gün doğmadan iklimi rüya,
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma
Yeni bir şevk ile gürledi, gökler,
Ya Allah Bismillah Allahu Ekber..şiiri aklıma geldi,
Bu ruh yeniden canlanıyor, mu?diye düşündüm..
Anadolu,pekçok medeniyetin ,milletlerin yok olduğu topraklar.
Dünyanın en güzel,gözde coğrafyası..
Uğruna oluk oluk kan akıtılan topraklar,
Milli şairimiz ne der,İstiklal Marşında,
"Şüheda fışkıracak toprağı sıksan Şüheda. "
Demekki bu topraklarda yaşamak mücadele,savaşa bağlı ,yoksa yok olur,gidersin..
Tarih kimsenin gözünün yaşına bakmaz..
26 Ağustos Böyle iki savaşın başlangıç tarihi.
Bu rastgele bir tarih değildir,
Rabbimin,göklerden gelen bir muştusudur.
Yüce Türk Milletine bir kıyağı, sevgisi, muhabbetidir.
Karşılığı da Şehit kanıdır..
İyi Parti işte bu tarihte mensuplarına,kendine Gönül vermiş üyelerini,gönüldaşlarimizi Kocatepede buluşmak için çağırdı.
Bu bir nevi imtihandi, Zira 3 Aydır Partinin sesi soluğu çıkmamış, ne oluyor soruları beyni bulandırıyor,burgu gibi şupe bırakıyordu..
Acaba kalabalık olacak mıydık ?.Küskünlük devam ediyor muydu ?
Yol boyunca bu sorular ,beynimi yedi, Hani eğleniyor göründüm ama yüreğim güp,güp atıyordu.
Bizler, Afyondan gidemedik..Valilik izin vermedi.
Şuhut İlçesi, Çakirözü köyü mevkisinden savaşılan topraklardan gittik.
Bir baktikki hareket edeceğimiz köyde her taraf otobüs ve taksi, minubusumuzu park edecek yeri zor bulduk..
Zira millet geceden,erken saatte gelmiş..Arabanın gölgesinde uyuyanları gördük..
Türkiye’nin her tarafından ülkücüler akın akın gelmişler, Adana, Ankara,İstanbul, Kars,Elazığ, Trabzon vs..
Ve yaş gurubu 65, orta yaş,genç..Daha çok bizim yaş gurubu sanki.
Mesela önümde bastonla gelen Akşeneri göreceğim diye en öne geçirilen bir bayan vardı . Baktım bu yaşta bu durumda buraya gelmiş, bu kadar zorlu yoldan dedim,Burnumun direkleri sızladı.
Rabbım Bu millette ne büyük bu ruh ,nasıl bir güç,
Vatanın kuşatildigini ,bölünmeye çalışıldığını, örtülü istila altında olduğu anlamış..
Bu vaziyette kendine göre direnişe geçmiş, Kocatepeye gelmiş..
Nasıl dua edeyim,şükredeyim ,Yüce Yaradan'a bilemedim..
Kurtuluş Savaşında ,Afyon savunmasını görmek isteyen bir İngiliz Gazetecisi önce
Yunan mevzilerini gezer ,Yunan mevzilerindeki topları , tüfekleri, savunma gücünü, mühimmatı görür ve çok etkilenir.
Türk komutanına gelerek siz 2 senede bu mevzileri alırsanız 40 günde aldık deyin der , işteböyle denilen mevziler;
24 saatte alınir,
Kocatepe Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk askerinin esaret zincirini parçalayıp,burası Türk Yurdu denildiği,mührünün basıldığı yerdir..
İşte Akşener bu topraklardan seslendi, partililere.
Üç bölümdü konuşması,
1 bölümde; Hükumeti 90 gün geçti, işlerin kötü gittiğini, insanımızın ekonomik durumunun kötü olduğu,
Sığınmacıların tehlikeli bir duruma geldiği,biz nasıl gideceklerini gosteren bir plan hazırladık, kullansınlar,dedi..
Devlet kötü yönetiliyor, vatan tehlikede dedi..
2 bölümde;, Seçim kaybını anlattı.. Çok çalıştık, Tek kişilik sistem bizi ittifak yapmaya itti.
Yerel seçimlerinde bu ittifak hayırlı oldu,Büyük şehirleri aldık,
Fakat genel seçimlerde arkamızdan oyunlar oynandi, bunları göremedik,Özür dilerim,
Partim,kendim için hiçbir hırs menfaat gözetmeden gayret ettik,milletin isteği doğrultusunda Cumhurbaşkanı seçilemezsiniz, seçilecek adayları dile getirdim,kabul edilmedi.
Hakaret gördüm, dışlandım, ihanetle suçlandim.
Tüm ihanet çeteleri, basin üstüme geldi,
Döndüm 2 arkadaşı siz çıkın aday olun dedim,
Onlarda korktu, çıkamadı, güvenimizi boşa çıkardıla,
Yanlış kişilere güvenmişim Özür dilerim,
Teskilatlarimızla 3 aydır toplanıp durum değerlendirmesi yapıyoruz,
Hatalarımızdan ders aldık,
Hatalarımız için özür, diliyorum..
Akşenerin gayet samimi olarak özür dilediğini hissettim.,Yan tarafta ağlayan arkadaşlar vardı..
Gelelim 3 bölüme,
Burada yerel seçimler için açıklamalarda bulundu,
Yerel yönetimlerde güvenilir, adaylarla seçime gideceklerini söyledi ..
Ama seçim ittifakını tamamen kapıyı kapatmadı,
Fakat kimlerle birlikte olmayacagimizi anlattı,
Atatürk düşmanlarıyla,
Cumhuriyetin değerlerini hiçe sayanlarla,
Demokrasi düşmanlarıyla,
Türküm demekten kaçanlarla,
Andimizdan rahatsız olanlarla birlikte olmayacağız..
Anayasanın dört maddesi değiştirilemez, inancı taşıyanlar
Ya bir yol bulacağız,
Ya bir yol açacağız,
Ya doğru rüzgar yakalayacagiz,
Ya da biz rüzgarın kendisi olacağız..
Yine bir şiirle davaya ses verdi,
Unvanimiz kanimizdir,
Sermayemiz canimizdir,
Yükümüz imanımızdır,
Vatan emrederse duramayız cenk ederiz,
Şöhret, ad,şan bize yasak
Biz yüzü bağlı gidenleriz..
Akşenerin ,hatalardan ders alarak bilegilendigini hissettim.
İnançlı ve kararlı gördüm..
Bundan sonra herşey eskisi gibi olmayacak,diye düşündüm.
Yine yük ülkücülerin nasırlı omuzlarında ömrümüzün sonuna kadar,bu vazife devam edecek.
Tabii içinde yılgın, bıkkın, yorgun olan yeter artık,hocam diyenleri duyar ,gibiyim.
Vatan işgal altında, dört bir tarafımız kuşatılmış, 80 öncesinden çok daha kötü durumdayız..
Atatürk'ün gençliğe hitabesi aynen adım adım gerçekleşmiş,
Evlatlarımıza, torunlarımıza yaşayacakları vatan bırakamayacağız ..
Bunları düşünerek safınızı belirleyin,Derim..
Yarınlar mücadeleden yılmayanlarindir..
Unutmayın..