4 Nisanda Türkeş Beyin oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş babasının kabrini ziyaret ederek ve dua okumak için İstanbul’dan Ankara’ya anıt mezarın bulunduğu kısma geldiğinde bir grubun girişte beklediğini görmüş…Bu grup babasının kabrinin bulunduğu anıt mezar kısma girmesine izin verilmemiş. Başbuğun oğlu olduğunu babasının kabrini ziyaret etmek istediğini kalabalığa söylemesine rağmen girişine izin verilmiyor. Ve genel merkezden Edip Semih Yalçın’ın talimat verdiğini ve Türkeş ailesinin kabir ziyaretlerine izin verilmemesini istemiş. Hele de Ahmet Kutalmış Türkeş’in kesinlikle izin verilmemesini talimatını vermiş. Ahmet polis çağırıyor. 15-20 dakika münakaşadan Ahmet Türkeş’in ısrarı üzerine sadece kendisinin ziyaretine izin verilmiş ve birlikte geldiği kişilerin kabir ziyaretine izin verilememiş…
Babasının mezarına ziyaret etmek için 4 Nisan günü engellenen Türkeş Bey’in oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş kendilerini mezar ziyaretini engelleme talimatı verenler için şöyle dedi:
“Onlar analarının mezarına, babalarının mezarına sahip çıksın. Kendilerine ait olmayan değerlere, Alparslan Türkeş’in mezarına sahip çıkmaya kalkışmasınlar”
Başbuğun kıyamadığı oğlunun MHP'ye üye olma isteğini Tuğrul'u bahane ederek "MHP'ye bir Türkeş yeter" diyerek alınmadı. O da o kızgınlıkla AKP den gelen vekillik teklifini kabul etti.
2015 de Tuğrul bakanlık teklifini Ülkücülerin artık bakanlığı oldu diyerek kabul etti. Sonra AKP ile ortak hareket ettiği ve o bakanlığı kabul ettiği için ihraç edildi...
Daha sonra bir çok ihraçlar sebepleri ve Ülkücülere yapılanları unutarak MHP’nin komple AKP'ye götürüldü...
AKP iktidarına destek vermeyen ülkücü hareketin bu kutsal yola baş koymuş çilekeş ülkücüleri çeşitli yerlerde dövüldü.
Türkeş Bey’in aleyhine sözler söyleyenler partiye alındı.
Kayseri belediye başkanlığı döneminde Türkeş'in ismini parklardan silen Fetö’ye övgüler düzen adam Özhaseki Başbuğun mezarına getirildi ve mezara su döktürüldü.
Bu adamdan artık bir şey olmaz diyerek başka partiler için çalışanları artık o partiler tarih olduğu için sığınacak yerleri kalmadığı için MHP’ye gelenler büyük bir hüsnü kabul ile partiye alındı.
Türkeş'in çok itina ve emirleriyle kurulan ülkü ocaklarına sadece ilçe merkezlerinde açılmasına izin verildi ve diğerleri kapatıldı.
Ülkücü İşçiler Derneğini kapatıldı
Erciyes Kurultaylarını sonlandırıldı.
Koca Yayla Şenlikleri sonlandırıldı
Türk Dünyası kurultaylarına ilgi gösterilmedi.
Dünya Türklüğünün kanayan yarası olan Kırım ve Doğu Türkistan'a ilgisiz kalındı ve kaderlerine terk edildi.
Türkeş’i candan sevenler insanlar partiden kovuldu.
Yani Türkeş'in değer verdiği her şey yerle yeksan edildi. Ülkücü hareketin kök salmasında çok büyük emeği olan ve bütün Türk Dünyasının Liderinin mezarına evladım dediği Ozan Arifin ziyaret ederek dua okumasına izin verilmedi…
Türkeş Beyin ailesine öyle ya da böyle ayar verilmeye kalkıldı…
Dahası biricik oğlunu, ciğer paresinin babasının mezarını ziyaret etmesine izin vermeyecek…
Polis çağırdığı halde yanında gelenlerin kabri ziyaret etmesine izin verilmeyecek…
Bu durum hangi Ülkücü anlayışla izah edilebilinir?
Hangi İslam hukuku ile anlatılabilir?
Türk Medeni hukukunun hangi madde ile açıklanılabilir.
Dahası Ülkücü hareketin dağılmasına yarayan bu tip vefasız ve hukuksuz işleri kim nasıl ve hangi hukukla izah eder anlamak mümkün değil…
Ahmet Kutalmış Türkeş’i sevmemiş olabilirsiniz ki ben sevmiyorum. Amaaa Dünya Türklüğünün manevi lideri olan babasının kabrini ziyaret etmesini engellemek; insani,vicdani,dini ve Ülkücü anlayışa asla sığmaz asla…
Türkeş Bey bu olay memnun olur muydu?
Rabbim Ülkücüleri tekrar bir çatı altına toplayarak 1980 öncesi olduğu samimi ve kardeşlik duygusunu tesis eylesin inşallah…
Amin,amin,aminnn.