Bir Talat Paşa vardı, Türk'e düşman olana düşmandı.
Bir Talat Paşa vardı İslam'a değer verene değer verirdi.
Bir Talat Paşa vardı asla ümitsizliğe düşmeyen.
Bir Talat Paşa vardı nazırken Balkan Harbinde erce rütbesizce savaşan.
Bir Talat Paşa vardı en güçlü olduğu zamanda bile halktan biri gibi olan.
Bir Talat Paşa vardı Nazırken aldığı harcırahın kalanını iade eden,
Bir Talatpaşa vardı bu harcırah sizin Paşam diyen memura "Ben haketmediğim hiçbir parayı almam diyen.
Bir Talat Paşa vardı antlaşmaların tavizsiz diplomatları reisi.
Bir Talatpaşa vardı Mason derneklerini ve tarikatları Türk milletinin geleceği için kullanan onlardan faydalanan ve onları emri altına alarak devlete hizmet ettiren.
Bir Talatpaşa vardı İmparatorluğun sadrazamı iken devletin sarayı'nda oturmayıp kendi evinde oturan.
Bir Talatpaşa vardı dahiliye nazırı olduğu zaman millet kara ekmek yediği için kendisi de kara ekmek yiyen.
bir Talat Paşa vardı mensup olduğu milletin her haline duyarlı.
Bir Talatpaşa vardı aldığı maaşla geçinemediği için yemeğini evinden sefer tası ile Sadrazamlık makamına götüren.
Bir Talat Paşa vardı hep müzakere taraftarı olan.
Bir Talatpaşa vardı Ermenilerin zülmüne, katliamına sessiz kalmayıp onlardan gelecek tehlikeyi bertaraf ederek devleti güvene alan.
Bir Talat Paşa vardı savaşın sonunda Düşmanların vatana karşı yapacakları baskıları azaltmak için vatanından ayrılmak zorunda kalan
Bir Talatpaşa vardı yurtdışında Berlinde vatan için çalışırken kendisinden korkan alçak bir düşman tarafından alnından vurulan namuslu bir vatan sever vatan evladı vardı.
Bir Talatpaşa vardı vurulduğunu duyduğunda Mustafa Kemal'in gözlerinden yaş gelerek bir Vatan şerefli bir evladını kaybetti diyerek hüzünlendiği kişi vardı.
Bir Talatpaşa vardı düşman hışmını kendi üzerine çekmek için ayrılmak zorunda kaldığı vatanına şehit edildikten tam 22 yıl sonra naşı gelen.
Bir Talatpaşa vardı dürüstlüğü, vatanseverliği,namusluluğu,edebi, hayası kibirsizliği, sıradan bir insan gibi yaşayan devlet adamı vardı.
Biz işte böyle bizim gibi değil hatta bizden daha dürüst devlet adamlarının özlemini duyoruz.
Bir Talat Paşa vardı Her şeyiyle Türk olan...
Büyük yazarımız Mithat Cemal Kuntay Talat Paşa'nın cenazesinin 1943 yılında yurda getirildiği zaman onun için aşağıdaki şiiri yazmıştır.
Alnındaki ter, bir vatanın döktüğü terken,
Nabzındaki kan belki de bir nesle yeterken,
En sonra, şu torba kemik sen misin? Anlat!
Biz dipdiri verdik seni bir devlete Tal'at!
Takriben adamlık sana yetmezdi, tamamdın,
Sen kitle adam, millet adam, bayrak adamdın.
En sevdiğin insan senin, çıplak olandı;
Şanlar, senin ölçünle palavraydı, yalandı.
İnsanların insanlara verdikleri şanlar,
Göğsünde kalır, kalbine girmezdi nişanlar.
Asla derileşmezdi vezir esvabı sende,
Sen zorla büyüktün, ne kadar istemesen de..
En sonra eğildinse de kurşunla eğildin,
Altınlar akarken de züğürt ölmeyi bildin.
Neymiş sana heykel? Ne demekmiş sana türbe?
Arkanda kalan tertemiz ismin yetişir be!
Mithat Cemal Kuntay - "Talat Paşa'nın tabutu önünde"
TÜRKÜN BU BÜYÜK DEVLET ADAMINA RAHMET DİLİYORUM.