Fırat Yılmaz Çakıroğlu, bizleri sözümüzün eri ve Türk Milletinin hakiki evlatları olarak görmüş... Savunduğumuzu iddia ettiğimiz "İ'lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem Ülküsü" davasının Ege Üniversitesindeki başkanlığını yürütüyordu.
Yiğit evladımız, milletine has bir evlat olarak hizmet etmenin gururunu yaşıyordu. 1944 olaylarındaki Türk Milliyetçiliğinin kahramanları gibi hissediyordu kendini. Ve arkasında 1948 yılında kurulmuş ve o tarihten bu bu yana ismi değişse de kale gibi kuvvetli Türk milliyetçiliğinin dağ gibi büyük partisi MHP'nin olduğuna imanı kadar emindi....
İmanı kadar... Evet evet imanı kadar emindi.
O dönemler, "ÇÖZÜM SÜRECİ İHANETİ" devam ediyordu. PKK,destekçileri ve sempatizanları Türkiye'nin her yerinde bu süreci fırsat bilip gemi azıya almışlardı. Bütün üniversitelerde, Ülkücü Öğrencilere saldırılar düzenlemeye başlamışlardı.
Ege Üniversitesinde ise PKK yapılanması tavan yapmış ve kampüsteki bazı kısımları üs olarak kullanmaya başlamışlardı. Bunu fark eden Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve arkadaşları Ege Üniversitesine can güvenliklerinin bulunmadığı, PKK'nın üniversiteyi kamp gibi kullandığını, kesici aletlerin kampüse sokulduğu konusunda bir çok kere uyarı ve şikayette bulundular. Aynı şikayet, milletin temsil edildiği TBMM toplantısında MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural tarafından Ege Üniversitesinde Ülkücü gençlere saldırı olacağı, geç kılınmadan önlem alınmasını İçişleri Bakanlığından talep edilmişti. Ne üniversite ne de hükümet açıkça geleceğim diyen bu cinayetin önlenmesi noktasına önlem almadı...
Fırat Yılmaz Çakıroğlu Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisiydi. Başarılı bir öğrenci olan Çakıroğlu, okulunu birincilikle bitirmişti. Formasyon dersleri alıyordu. Öğretmen olacak ve Türk Milletine güzel evlatlar yetiştirecekti. 20 Şubat 2015 günü, kampüste yuvalanan PKK'lı grubun saldırısına uğradı ve bıçaklanarak şehit edildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Çakıroğlunun cenazesine katılmadı bunun yerine 21 Şubatta Çakıroğlu'nun şehit edilmesi ile ilgi Ankarada yaptığı "ÇÜRÜMÜŞ DEVLET GÖREVLİLERİ BU OLAYIN GERÇEK SORUMLUSUDUR. AKP'nin, Ankara'da, İmralı'da ve Kandil'de pazarlık yaptığı, jest ve tavizlerle elini güçlendirdiği hainler saldırı ve tahrik kampanyalarına devamlı yenilerini eklemektedir. Çözüm diyerek PKK'nın silahını temizleyen, namlusuna hedef belirleyen Hükümet ve çürümüş devlet görevlileri İzmir'deki kanlı cinayetin esas azmettiricisi, gerçek sorumlusudur. PKK'lı alçaklar AKP'nin yardım ve yataklığıyla Türkiye'nin her yerine mevzilenmekte, hayatın her alanına nüfuz etmektedir. Fırat'ımızı hayattan koparan İzmir'deki kanlı cinayet AKP-PKK ortak yapımı olarak milli hafızalara kazınmıştır" ve çok daha ağır sözlerle hükümeti suçlamıştır.
Şehit Çakıroğlu, İzmir Bayraklı Fatih Camii'ndeki cenazesine, Çakıroğlu'nun ailesi, akrabası olduğu bildirilen AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP İzmir İl başkanı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, CHP Milletvekilleri Aytun Çıray ve Mehmet Ali Susam, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ülkücüler,partililer, arkadaşları ve vatandaşlar katılmıştı.
Daha sonra bir gazete, Fırat'ın babasını ziyaret ederek onunla görüşme yapmıştı. Yapılan bu görüşmede Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun babası gazeteciye "Üniversite çözüm sürecinde PKK kampı gibiydi. ve Oğlumu PKK öldürdü; devlet seyretti. Rektör görevini yapmadı. Görevini yapmayan rektör de yargılansın" demişti.
Seneyi devriyesinde, Ülkücü Şehit Frat Çakıroğlunun mezarı başında yapılan anma töreninde, Baba Çakıroğlu kendisiyle acısını paylaşan milletvekili Engin Alan Bey'e oğlu Fırat'la ilgili acısını tüm Türkiye'nin paylaştığını, başsağlığı dilediğini, Diyanet İşleri Başkanı'nın da telefonla aradığını belirterek, "Beni bir tek bu ülkede Cumhurbaşkanı aramadı ve başsağlığı dilemedi" demişti.
Hatta daha sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şehit Fırat Çakıroğlu'nun katili Nurullah Semo'nun öğrencilikten atılma kararını kaldıran Ege Üniversitesi eski rektörü Beril Dedeoğlu’nu Ekim 2018 de Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu" üyeliğine atadı. Cumhur İttifakı ortağı MHP olamaz demedi.
Daha öncede, AKP'nin bulunmaz zat olarak görüp koruma altına aldığı bu kişi 22 Eylül 2015 tarihinde Ahmet Davutoğlu geçici seçim hükümetinde Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olarak atanmıştdı. Görev bitince 10 Aralık 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da Yükseköğretim Kurulu üyeliğine atanmıştı.
Peki şimdi ne yapıyor ülkücüler?
MHP, Fırat Çakıroğlunun şehit edilmesinden sorumlu tutarak çok büyük hakaretler ettiği iktidarın devamı için fisebilillah çalışıyor ve ona toz kondurtmuyor.Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kendilerinin yönettikleri devletimizde bir anne ve babanın tek evlatlarının can güvenliğini sağlayamadıkları halde bu ana kadar onlara telefonla da olsa bile bir baş sağlığı bile dilememiştir...
Ama Erdoğan daha cumhurbaşkanlığını açıklamadan, MHP bizim adayımız 2023 seçimlerinde Erdoğandır demekte ve bu doğrultuda düşünmeyenleri hıyanetle suçlanmaktadır.İyi Parti ise vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli hükümetin o zamanki başbakanı Ahmet Davutoğlu ile tereddüt etmeden görüşebiliyor...
Büyük Birlik Partisi ve partiyi yönetenler ise iktidarın başta kalması için canla başla gayret etmektedir. Ülkücülere ara ara mesaj verebilmek gayreti içine girdiği için binde bir oranında bazı ıcraatları iktidarı gücendirmeden dillendirmeye çalışıyor. Ama genellikle ortalıkta hiç yok ve ya da ara ki bulasınız...
Fırat Evladım, bu sözlerime sanadır.
Biz de senin gibi sahipsiz kaldık. İnanmayacaksın ama insanlar çok değişti çok ülküdaşım. Fırat Evladım, kardeş bildiklerimizin bazıları bize düşmanlık yapanlarla kolkola ve onların iktidarının devamı için çırpınıyor. Bütün yanlışlarına göz yumdukları gibi devletin bütün kurumlarını şahsi malları gibi kullanmalarına sessiz kalıyorlar. Sessiz kalmak istemeyenler ya partiden ihraç ediliyor ya da bir daha vekil olomama ve işinin bozulabileceği endişesiyle susmayı tercih etmektedirler. Partide herkese ağzını bozan bir Cemal Enginyurt diye bir vekil vardı.Bir çok kere doğruyu söyleyip çark etmesine rağmen bir tek o konuşuyordu. Cemal başka partide bulunan bir ülkücü vekil AKP yi eleştirince Cumhur İttifakı mensubu hissiyle o kişinin önce anasına sonra da Allahına sövmesine rağmen hakkında İ'layı Kelimetullah davasını güttüğünü iddia eden MHP tarafından bu adam için hiç bir işlem yapılmadı. Ama Tarım Bakanı Orduda Cumhur İttifakı adına açıklama yapınca Enginyurt MHP Ordu Millet Vekili olması sebebiyle neden basın açıklamasına çağrılmadığını sorması ve ilk defa haklı olarak hükümetin tarım politikasını eleştirmesi sonucu Bahçeli tarafından disiplin kuruluna verilerek palaspandıras kapıya konuldu.
Fırat Evladım, anlaşıldıki bu memlektte ülkücü de olda millet vekilinin anasına avradına sövebilirsin. Hatta haşa ve sümme haşa bizi yaratan Allaha bile sövebilirsin. Ama sövmeyi geçtik te haklı da olsanız bile AKP'yi eleştiremezsiniz. Demekki bu Türk İslam diyarında AKP haşa haşa cümle haşa Allahtan daha değerli oldu.
Fırat Evladım, insanlar çok çok değişti evladım. Ama en çok ta Ülkücüler değişti ülküdaşım. Senin can güvenliğini önemsemeyen ve sağlamayan AKP iktidarının devamını sağlamak için Ülküdaşlarlarına küfür etmekten hatta dövmekten bile geri kalmıyorlar evladım. Sana bunları yüreğim yanarak yazıyorum. İnanmayacaksın ama öyle evladım. Rabbim senin ahiretini güzel eylesin...
Vatan için ölmekse kaderim, Böyle kaderin ellerinden öperim. Şehadetinin 6. yılında yiğidimiz #FıratYılmazÇakıroğlu ’nu rahmet ve minnetle anıyoruz.
Harika yazın için teşekkür ediyorum. Fırat un şahadeti ,o dönem ve sonrasını unutup PKK ile o dönem oy uğruna yakınlık kuranlarla bugün birliktelik sergileyenler asla ülkücü olamazlar. Yarab ne günler gördük makam , koltuk korumak uğruna şehitlerimize sebep olanlarla birlikte olmak destek vermek kabullenilebilir bir durum değil. Fırat unutulmaz bayrak şehitlerimizdendir. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.