Zamanımızda bir çok sağduyu sahibi insanlar, milliyetçiler, hatta bazı Ülkücüler bile basının sevimli göstermeye çalıştığı, adına devrimciler dediği ama Marksist hatta komünistlerle 68 yıllarında ABD ve 6. Filoyu protesto etmek için neden Taksimdeki mitinge katılmadıklarından dolayı hayıflanmaktadırlar...
Dünyada Türk Milleti kadar çektiği zulmü ve uğradığı saldırıyı ve ya hakaretleri unutan bir millet daha yokk...
Tutmuşlar 6.Filoyu devrimciler protesto ediyormuş ta Ülkücüler neredeymişe cevap veremiyorlarmış...
Marksistlerin yaptıkları ABD karşıtı gösteriler esas amaçları saklanarak sevimli gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu ABD eylemleri sol Türkiye adına mı yaptı sorusunu sorduğunuzda şu andaki solu sevimli göstermeye çaşılan medya: Evet tam bağımsız Türkiye için yapmışlardı yalanını uydururlar... Çoğu insanımızda kanıyor maalesef
Burada herkesin gözden kaçırdığı büyük bir ihanet düşüncesi ve hareketi vardır.
Nedir bu ihanet hadisesi ve düşüncesi? Sol ve Marksist gruplar ABD’yi tam bağımsızlık adına, Türk Milleti ve Türkiye adına protesto yapmıyor. Militaristliğini yaptığı Marksizm ve Rusya adına yapıyor...
Olaylara zaman ve konjonkturel yapı olarak bakamaz isek yanlış hüküm sahibi uluruz ve yanlış propagandanın etkisiyle hak etmeyenlere yanlış hakkı ve ya hak etmedikleri hakkı teslim ederiz.
O yıllarda sol dünya Milletlerinin bütün değerlerine sövüyor veya çiğniyordu.
O yıllarda yıkıcı ve bölücü sola 6. Filoyu protesto ettiği için karşı çıkılmıyordu....Türkün en büyük düşmanı olan Moskof gibi konuşup onun ideolojisi doğrultusunda bir ihanet şebekesi olarak davrandığı için karşı çıkılıyordu.
Türkiye’de belirleyici güç olmasının önünü kesmek için karşı çıkılıyordu.
Açık ve resmi düşman olan Sovyet Rusya gibi hareket ettikleri için karşı çıkılıyordu.
Türkiye’yi sosyalist bloka ihtilalle katmak gayretlerini boşa çıkartmak için karşı çıkıyordu...
Daha doğrusu vatanı savunduğu kanaatiyle karşı çıkıyordu...
Birazda ABD’nin dünyayı kaplayan büyük propagandasının yarattığı Rusya korkusuyla karşı çıkıyordu....
Çünkü Türkiye’de yaklaşık olarak her ailenin bir ferdi Ruslarla karşı karşıya gelmiş ve onu düşman bilmiş....
Tecrübeleri ona Moskofu düşman olarak göstermiş....Tıpkı şimdiki halde tecrübelerimizin ABD'yi bize düşman göstermesi gibi....
Yoksa olaylara eski bölücü sosyalistler ve yeni tabirinden bile tiksindiğim manası neyse ulusalcıların gösterdikleri pencereden bakarsak yanlış olur...
Olayın küçük bir yönüyle değil bütünüyle, resmin bütününe bakarak değerlendirmek en doğrusudur.Yoksa Milletin namusuyla imtihan olduğu bir devirde karşı olduğu emperyalizme karşı milli mücadele saflarından kaçarak Rusyaya kaçarak orada Lenine medhiyeler yazan Nazım Hikmeti tanıyamayız. Katılmayarak başka ülkeye kaçtığı savaş hakkında yazdığı Kuvayı Milliye destanını dinlemek zorunda kalırız.Ve ona övgüler düzeriz.
Bu olayların kökü 68 la ilgili değil....Çok daha eski...O zamanlar İstanbul Ülkü Ocakları Kurucu Başkanı Yusuf Ağabey ve yönetim kurulu üyesi Hayrettin Kalay benimm iyi tanıdığım dostum....Onlarla sık sık konuşurduk....Ve ben o günler gazete olurdum. Çocuktum ama okurdumm. Denizin yaptıklarını okurdum. Bizzat radyodan Türkeş Beyin sola hitaben bu düzgün durmazsanız gençlerimiz bunu hesabını size sorar demişti...
Ve Marksistler bizleri öldürmeye çoktan başlamıştı...Bizi hiç dinlemedilerki zaten. Seni dinlemeyen hatta kurşunlayan birileriyle nasıl bir araya gelerek miting yapabileceksin ki?
Jandarma genel komutanına suikast yapmışlardı.Kültür sarayını, Haliç gemisini ysklmışlardı. 15- 16 Haziranda ihtilal denemeleri yapacaklardı...Bunlar sadece bir kaçı...
Yanii ez cümle olarak devlete ve otoriteye düşmanlıkları bir yana bize de çok büyük düşmanlık besliyorladı.
Türk Millyetcileri göstermelik olarak 6. Filoyu kınasaydı doğrumu olacaktı diye sorarsak eğer. Bence fiiliyata dökülmeyen hiç bir şeyin düzgünlüğünü olçemeyiz. Türk Milliyetçileri Rusya kadar fiiliyata dökülmese bile ABD ye hep karşı çıkmış ve uzakta olsa tehlike olarak görmüştür.
Sol bizi hiç bir zaman sevmedi ve sevmeyecegine de inanıyorum. İhtilalde Türkeş Beyin bizzat emriyle Türk İstihbarat birimlerininde önünde olan CIA ve ABD istihbarat birimlerinin bizim İhtihbarat birimlerimizi kontrol etmeleri önlenmesine rağmen Başbuğ'u hep ABD adamı olarak suçlamadılar mı?Hattâ 13 Kasım darbesi ABD istihbaratının bizim ihtihbaratımızın kontrolüne son verdigi için yapıldığı halde....
Kullanılma sözü beni rahatsız ediyor...Ben Ülkücü olarak hiç kullanılmadım o zamanki şartlar gereği vatansever Türk Genci olarak doğru olan olanı yaptığıma inanıyorum. Ve Türk gençliği de gereğini yapmıştır...Eksikleri yanlışları olabilir. Bu çok normaldir. Değerlendirmelerde bütün tam olarak görüldükten sonra eğer fayda yüzdesi zarardan düşük ise o zaman bir şeyler denilebilir...
O zamanlarda Solla tartışmak ve yanyana gelmek hemen hemen mümkün değildi....
Muhsin Başkan sola silahları bırakın teklifi yaparken Dev Genç başkanı Basına verdiği beyanatta "Bizde silah yokki. Görüyor musunuz Faşistlerin silahı varki bırakalım diyor" diyebilmiştı....
Bununda ötesinde şu can alıcı örneği vererek bu konuyu izninle burada kapatmak istiyorum.
Bir sosyalist gençle babası bir konu üzerinde konuşuyorlardı. Babanın savunması Marks'ın savunduğu doğrultuda olmayınca evlat hemen belindeki silahını çıkarıyor ve hazneye mermi sürerek silahı babasına doğrultarak gülüyor:
-Baba ne yani Marks'ın yalan konuştuğunu mu söylüyorsun? Lafını geri almazsan fikir babama ihtira attığın için biyolojik babam olan seni öldürmeye mecburum" diyor....Baba geri adım atıyor ve canını kurtarıyor.....
Şimdi Rus Sever olan bu insanlarla nasıl aynı yerde bulunabilirdik? Ve buna imkan varmıydı?
En doğruyu yakın durmak gerekir. Bizimle yakınlığı olmayanların uzağında kalmaya mecburuz istesekte istememekte. Çünkü onlar öyle istiyor...