Dünya hızla değişiyor ve dönüşüyor.
Bizler halen ülkemizde ne dolaplar döndüğünü anlamaya çalışıyoruz.
Sosyoekonomik düzeyimiz, içinde bulunduğumuz sosyal sınıflar hızla yer değiştiriyor.
Zenginlerle fakirler arasındaki uçurum gittikçe artıyor.
İnsanlar hızla fakirleşiyor.
Bunu yapan dış güçler mi yoksa iç güçler mi diye kafa yorarken, dünyanın yoksulluk ve açlık gibi büyük bir çıkmaza doğru sürüklendiğinin farkında bile değiliz.
Eğitimli, meslek sahibi insanların gelir düzeyinin çok düşük olması ya da işsiz olması size de garip gelmiyor mu?
Teknolojinin ve ulaşım yollarının gelişmesiyle birlikte sadece kendine yeten üretim biçiminden sanayi tipi üretime geçerek dünya pazarlarına açılan insanoğlu, aynı zamanda eski bilindik mesleklerin tarihe karışmasına neden olmuştu.
Dikkatinizi çekerim içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda üretim şekli bir kez daha değişiyor.
Bilgi ve bilgisayar çağında insanoğlu yeni silahlarla donanıyor.
Eğitimden, sağlığa, ekonomiden, savunmaya, toplumun her alanında değişim zorunlu…
Bilgi çağında insan gücünün yapacağı işleri artık bilgisayarlar ve robotlar yapıyor.
Bu durum geçmişte olduğu gibi birçok mesleğin tarihe karışmasına sebep oluyor/olacak.
Eğitim, dijital alanlara taşınıyor. Öyle çok uzak değil, yakın bir zamanda uzaktan eğitim yaygınlaşacak, okullara ve öğretmenlere gerek kalmayacak.
Kamusal hizmetler, bilgisayarlar üzerinden veriliyor. (Dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık nedeniyle böyle olduğunu düşünenler maalesef yanılıyor.)
Finans sektörü ve bankacılık hizmetleri de öyle…
Bilgisayar teknolojisi hayatımızın her alanına girdi. Hastanelerde hasta takipleri bilgisayarlar üzerinden yapılıyor. Ameliyatları robotlar gerçekleştiriyor. Görüntüleme cihazlarının neredeyse tamamı dijital… Doktorlar hastalara ellerini bile sürüp muayene etmiyorlar.
Tarım ve hayvancılık sektörü küresel ekonomi nedeniyle neredeyse bitmek üzere…
Her şey yurt dışından ucuza ithal ediliyor. O nedenle toprak sahipleri tarım arazilerini ve araçlarını elden çıkarıp başka işlere yöneliyorlar. Tarım işçileri farklı hizmet alanlarına kayıyor.
Ucuza ithal edilen mallar yüzünden yerli üretim yapan fabrikalar rekabete dayanamayarak kapanıyor.
İşsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik sadece bizim değil, dünyanın en büyük sorunu…
Küreselleşmenin uzantısı olarak dünyayı etkisi altına alan iletişim ağı ulusların varlığını her konuda tehdit eder duruma geldi.
Geçmişte ve bugün olduğu gibi geleceğin en önemli mesleklerinden biri iletişim olacak.
Artık kabul etmemiz gerekir ki tüm dünyayı kapsama altına alan haberleşme uyduları sayesinde olumlu ya da olumsuz her şey internet ağı üzerinden anında yayılıyor.
Ulusal varlığımızı korumak istiyorsak, ülke olarak hep birlikte kendi güvenlik kalkanlarımızı olumsuz dış etkenlere karşı kurmak zorundayız.
Yoksa kimliğini ve kişiliğini kaybetmiş, milli ve manevi değerlerini yok sayan, nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen “Ben dünya vatandaşıyım” diye ortalarda gezen insanlarla birlikte yaşamak durumunda kalırız.
NAZAN ÖÇALIR