• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
02:50
Karatalkayadaki Yangında Oğlunu Kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı mahkeme salonunda isyan etti
01:48
Emniyetin töreni mi AKP’nin töreni mi? İlçe başkanı polise rütbe taktı!
01:45
Öğretmen atamalarında yeni dönem: KPSS kaldırıldı, MEB Akademi Giriş Sınavı başladı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Dava Büyük (1)
Yayınlanma: 31 Ocak 2021 - 12:46

Dava Büyük (1)

31 Ocak 2021 - 12:46
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

 

Sosyal medyada zaman zaman Türk Milliyetçisi, Ülkücü arkadaşlarımızın; 12 Eylül 1980 öncesine ilişkin yazılarına ve paylaşımlarına rast geliyorum. Bu yazıları; bazen zevk duyarak, bazen de yüreğim sızlayarak ve hüzün dolu okuyorum: Maziye gidiyor, geçmişi hatırlıyorum. Paylaşılan fotoğraflara, “içlerinde tanıdık var mı acaba?” diye dikkatlice bakıyorum. Yazıların bazılarına da kızıyorum.

Bir şarkımızda; “Bir zamanlar maziye bak, ne kadar şendik” diyor ya!.. O dönem -şarkıdaki gibi- şen olduğumuz günler oldu; ama çok zor ve çetin geçen günler de…

Her duamda Tanrı’ya yalvarıyor, yakarıyor; “bir daha o günlere dönmeyelim, o günleri yaşamayalım” diye, temennide bulunuyorum.

Bu yazıda daha çok kendi geçmişimden bahsedeceğim: Nasıl Türk Milliyetçisi, ülkücüsü olduğumu, anlatmaya çalışacağım.

Okuduysanız!.. Esasen üç hafta önce yazdığım “Ergenekon Tablosu Depoya…” başlıklı yazımla konuya biraz girmiştim. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi (eski Türk Ocağı) binasının, “Türk Milliyetçiği Davası”na gönül vermem de ayrı bir yeri olduğundan bahsetmiştim.

Şahsen o günleri, arkadaşlar kadar güzel yazabileceğimi sanmıyorum. Gerçekten bazı arkadaşlar o kadar güzel anlatıyorlar ki, tebrik etmeliyim.

Sülalenin siyasi görüşü

Bizim, “Yeniçeriler Sülalesi” CHP’li idi. Elbistan, uzun yıllar CHP ağırlıklı bir şehirdi. Belediye başkanlığını çoğunlukla CHP adayı kazanırdı. Hatta bir ara Elbistan’ın adı “muhalif şehir”e çıkmıştı. (Bu yüzden Menderes döneminde hizmet alamadığı anlatılırdı.) Adnan Menderes ve arkadaşlarının Demokrat Parti’yi kurmaları ve 1946 seçimleri ile birlikte ülkede farklılaşma başlıyor. Bu partiden önce -çok az da olsa- CKMP taraftarları da vardı. 1960 İhtilalinden sonra Adalet Partisi kuruldu.

Henüz 10 yaşlarında idim; AP’li olan akrabamız, bir akşam birkaç arkadaşı ile babamı ziyarete geldiler ve partilerine oy vermesi için çok uğraştılar, çok dil döktüler ama ikna edemediler.

Aklım ermeye başlayınca, babamın CHP’li olduğunu anladım: Çünkü İsmet İnönü’yü severdi. Ailemizin ilk çocuğu doğduğunda “İsmet” ismi verilmiş ama çok yaşamamış. Bir kızdan sonra 1941 yılında bir erkek çocukları daha olunca, yine “İsmet” ismini vermişler. Babamla bazen siyasi konulara girerdik; kendisi siyaseti bilmezdi ama bana kızardı. 1973 seçimleriyle birlikte anneme MHP’ye oy verdirdik; babam “Anneniz veriyorsa versin, bana karışmayın” dedi ve vermedi. Vefat edinceye kadar CHP’ye oy verdi.

Sağcı ifadesinden pek hoşlanmam ama hep böyle söylendiği için yazıyorum: Sülalede sağcı olan da solcu olan da vardı.

Çocukluk yıllarım

Çocukluktan beri çok sessiz, sakin, masum, mazlum, kavgayı ve ağız dalaşını sevmeyen bir yapım vardı. Kavgadan hep uzak durmaya çalışmışımdır. Çocukken, yaşanan olayları çok anlamıyoruz ama büyüdükçe, bilgimiz ve görgümüz arttıkça daha iyi değerlendirebiliyoruz.

27 Mayıs 1960 askeri darbesi olduğunda henüz 7 yaşındaydım. Her zaman olduğu gibi çocuklarla oynamak istedim. Sokağa çıktım, bazı çocuklar da çıkmıştı. Daha oynamaya fırsat bulamadan, sokağın başında iki asker gördük. Bize kızdılar, evlerimize girmemizi söylediler. Biz de korkup hemen evlerimize kaçtık.

Milli bayramlarda geceleri fener alayları düzenlenirdi. Bu fener alayları, özellikle Cumhuriyet Bayramı gecelerinde yapılırdı. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılır, yürüyüşe geçilir, Köprübaşı ve çarşının içinden aşağıda Küçük Ceyhan’a kadar gelinir, buradan sola dönülürdü. Arasa’nın yanından Ceyhan Nehri’ne, tekrar sola dönülerek nehir yanındaki caddeden Köprübaşı’na ve Cumhuriyet Meydanı’na gelinirdi.

Herhalde 1961-1962 yılları idi. Yine böyle bir bayramda, fener alayına katılan bazı gençlerin; nehir kenarındaki birkaç evin camını taşladıklarını görmüştüm. Zannediyorum, CHP-DP mücadelesinin bir sonucuydu. Çünkü, taş atılan evlerin sahiplerini düşününce bu sonuca varıyorum. O zaman çocuktuk; hiçbir şey bilmiyor ve düşünmüyorduk. Sürü psikolojiyle büyükleri takip ediyorduk.

Çocukluktan beri arkadaşım Tuncay Terzi’ydi; 1966 yılı sonunda veya 1967 yılı başında İskenderun’a taşındılar (1976’da Ankara’da tekrar karşılaştık; Ülkü Ocakları Ankara Şubesi yönetimindeydi, 1980’de İskenderun’da şehit edildi). Büyüdükçe çevrem ve arkadaşlarım arttı. Rahmetli Nahit Salt ve Fethi Yıldız ile Halil İbrahim Çelikkan gibi bazı arkadaşlarım ortaokuldan da arkadaşlarımdı. Arkadaşlarla geceleri buluşur, sokak sokak gezerdik. Her akşam yanımıza gelen sokak köpeği (adı Bomba’ydı) ile diğer köpekleri kovalar, kavga ettirirdik.

Her mahallede bir bekçi vardı: Bağıra-çağıra gezdiğimiz için bekçiler kızarlardı. O günlerde “Bekçi Murtaza” lafı ağızlardaydı. Bu sözle bekçilerle alay eder, sinirlendirirdik. Bizi kovalarlar, yakalarlarsa döverlerdi (Bekçi Murtaza; Orhan Kemal'in roman kahramanıymış. 1965 yılında Bekçi Murtaza ismiyle sinema filmi yapılmış).

Sonraki yıllarda anarşiye ve teröre bulaşanların yoğun olduğu Küpçüler Mahallesi’nden de arkadaşlarım oldu. Hatta bu arkadaşlardan çok sevdiğim birisi, ben Ankara’ya geldikten sonra diğer arkadaşların etkisiyle aşırı sol grupların içine girmiş; babasından dinlemiştim. 1980 sonrası Fransa’ya gitmiş ve hâlâ orada yaşıyor.

Bir de, “husumet neydi” bilemiyorum; o yıllarda şehir merkezindeki mahallelerde oturanlarla Kızılcaoba Mahallesi’nde oturanlar arasında çok kavga olurdu. Büyükler arasında olmasa bile en ufak tartışmada küçükler arasında taşlı sopalı, sanki savaş yapılırdı. Elbistan Ortaokulu Kızılcaoba Mahallesinde olduğundan mecburen gitmek zorundaydık. Bazen kavganın ortasında kalırdık.

Demek ki, yavaş yavaş anarşi ortamına doğru sürükleniyormuşuz ama haberimiz yokmuş.

Tarihe bağlılık

Diğer yandan; “Karaoğlan” isimli çizgi romanı okuyor, “Karaoğlan ve Malkoçoğlu” filmlerini seyretmek için koşa koşa sinemaya gidiyorduk. Daha sonra “Tarkan ve Fatih’in Fedaisi Kara Murat” gibi tarihi filmler de çekilmişti. Film kahramanlarının mücadelesi, başarısı, bizi o kadar memnun ederdi ki; sinemadan çıktıktan sonra onlar gibi olmak için hayaller kurardık. Türklük damarımız / kanımız kabarırdı. Bazen elimizde tahta kılıçlarla kavgalar yapardık.

Çocukluğumdan beri okumayı seven birisiyim. Özellikle yazları babamla çalıştığım için harçlığım olurdu ve genelde paramla kitap alırdım. Bu kitaplar daha çok tarihi romanlardı. Örneğin Bekir Büyükarkın’ın kitaplarını -şimdi bir çoğunun içeriğini hatırlamasam da- okumuştum.

Ayrıca, “Teksas, Tommiks” gibi çizgi romanlar ortalıkta dolaşıyordu; satın alamadığımız zaman arkadaşlarla değiş-tokuş yapıyor ya da az bir ücretle kiralayıp okuyorduk.

Artık, bu süreçte yakın arkadaşlarla ve farklı kişilerle aramızda tartışmalar oluyordu. Olaylar ve konular hakkında -bildiğimiz kadarıyla- görüşlerimizi anlatıyorduk. Zaman zaman tartışmaların büyüdüğü olurdu.

Kısacası; azıcık bilgimizle kendimizi yer yer tartışmaların içinde buluyorduk.

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türk Kültür Coğrafyası-2 - 13 Temmuz 2025
  • Türk Kültür Coğrafyası-1 - 06 Temmuz 2025
  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
İttihatçılar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Öz Eleştiri
Ali Kemal Gül
Öz Eleştiri
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Mahkeme beraat dedi, Sağlık Bakanlığı ihraç etti
Mahkeme beraat dedi, Sağlık Bakanlığı ihraç etti
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim