Bu yazımı da Dr.Rıza Nur’un “Türk Tarihi” isimli 12 ciltlik kitabında bahsettiği Türk halklarına, boylarına ve topluluklarına ayıracağım.
“Türk yurdunda diğer iki sınıf milletler daha vardır: 1-Turan neslinden, fakat dili bizden ayrılmış ve asıllarını unutmuş milletler. 2-Büsbütün yabancı milletler.
Birinci sınıfta Kürtler, Lezgiler, Çeçenler ve diğer Dağıstanlılar, Çerkezler, Gürcüler, Hristiyan Kazaklar, Bulgarlar, Ulaklar vardır (c.1/s.19).
(Dip not olarak “Eski” sözcüğünden hareketle “Eskimolar”ın Türk olduğu belirtilmektedir. c.1/s.33)
Çit (İskit)’ler bütün Karadeniz havzasını hükümleri altına almışlardır (c.1/s.81). Zaten Çitler Türk’tür. (c.5/s.82) Partlardan Aşek (Arsas) M.Ö.256 tarihinde isyan edip Part İmparatorluğu yahut Arsasidler Devleti denilen devleti kurdu. Partlar Çit (İskit)’lerdendir. Yani Turanlıdırlar (c.5/s.96). Arsasidler… Türk’tür. Saltanatları M.Ö.256’dan başlar, Miladi 214’de biter (c.5/s.96).
Turan neslinden olan… Alanlar Kafkasya’da türemiş, kuvvetli bir devlet kurmuşlardı (c.2/s.26). Alan (Masaget)’lar (c.6/s.69).
Atilla’nın bayrağında başı taçlı sungur resmi vardır. ‘Tanrı’nın inayetiyle Hunların, Meydiye’lilerin, Danuva’ların Padişahı’ unvanını taşımıştır (c.2/s.29). İlk bilinen ahali Meydiye Türkleridir (c.4/s.222). İran’ın Miladdan evvel en eski devleti sahibi Meydiyelilerdir… Meydiyeliler ise Türk’tür. …Avrupa müelliflerinin de dedikleri gibi İran medeniyeti bu Meydiyeliler medeniyeti üzerine kurulmuştur. Demek İran medeniyetinin anası Turanlı bir medeniyettir... (c.5/s.81).
Gurluların asılları Hıtay Türkleridir... (c.4/s.187). Gur (Kabil) Türkleri (c.6/s.90) (Dip not: Çünkü Gurlular, Hallaciler (Halciler), ilh… Türktür. c.6/s.103).
Sofîliler (Safevîler) Sülalesi: Bu sülalenin hakiki müessisi Şah İsmail’dir. Bu zat anası tarafından Akkoyunlulardan Uzun Hasan Han’a mensuptur. Bunların istinadgâhı (YY: Dayanacak, güvenecek kimse veya yer) Ustaclu, Şamlu, Nikellu, Baharlu, Zülkadir, Kacar, Afşar adlarında yedi Türk uruğu idi (c.5/s.116).
Kazak Hanlığı: Bizde Kazak-Kırgız ve Karakırgızlar ‘Kırgız’ adı altında bir kitle şeklinde gösterilmektedir… Radlof Kırgızlara ‘Karakırgız’ yahut ‘Sarptaş Kırgızları’, Kazaklar’a ‘Kazak-Kırgız’ demiştir. Radlof’un bu tabiri Rus ilim âleminde aynen ıstılâh olmuştur. Orta Asya Türkleri birincilere ‘Kırgız’, ikincilere ‘Kazak’, Rus Kazakları’na ‘Rus Kazağı’ derler.
Kıpçak’daki Türk kabileleri 1452 yıllarına kadar iki büyük siyasi topluluk halindeydiler. Bunlar: Özbek ve Nogay topluluklarıdır. Bu topluluklar ve adları yalnız siyasidir, etnografik değildirler. Bunlarda uruk itibariyle Nayman, Argun, Kıpçak, Kanklı, Barın (Behrin), Şirin, Tama, Mangut gibi uruklar vardı (c.6/s.9).
Bugünkü Kazakistan’da… o vakitler Şeyban neslinden Ebulhayr Han hükümet sürmekteydi. Özbek adını taşıyan bu topluluk Kanklı, Nayman, Argun, Kıpçak, Alçin uruklarından ibaretti (c.6/s.9).
Kazak Hanlığı (1475-1760) dağıldıktan sonra: a) Küçük Yüz Hanlığı, b) Orta Yüz Hanlığı, c) Ulu Yüz Hanlığı’na ayrılmışlar ve Rus himayesine girmişlerdir (c.6/s.16-23).
Kazaklar, …üç “Yüz”e ayrılırlar: ULUĞ YÜZ’de: Celâyir, Duğlat, Kanglı, Suvan, Opşun, Sirgeli, Çapraştı, Oçaktı urukları vardı. ORTA YÜZ’de: Kıpçak, Nayman, Kongrat, Kirey, Argun urukları vardı. KÜÇÜK YÜZ’de: Bayoğlu, Albam, Yedi uruk vardı.
Küçük Yüz’dekilere umumi ad olarak ‘Alçın (Alçin)’ derlerdi. Bunlardan Bayoğlu urukları: Aday, Cabbas, Alaça, Baybaktı, Maskar, İssen Timur, Kızıl Kurt Alten, Tana; Albam-oğlu urukları: Karasakal, Kara-kisek, Kine, Dört-kara, Çumukay, Çikli (Çekili); Yedi uruk: Taben, Kirderi, Çağal-baylı, Kireyit, Tilev, Ramazandır (c.6/s.24).
Kırgız Siyasi Topluluğu (Kara Kırgızlar): Eski Çin kaynaklarında adları ‘Hagas’tır (c.6/s.30). …Oranhay Türkleri’ne katılmışlardır. Bugün onlar içinde Oranhay Kırgız adıyla bulunurlar (c.6/s.31).
…Bu harbleri yapan ‘Adğış’ ve ‘Manğuş’ uruklarının başı Abdal Beğ’di (c.6/s.32).
…ilk olarak ‘Boğu’lar 1855’de Rus hükmü altına girmişlerdir (c.6/s.32).
Kazaklar’ın ‘Yüz’e ayrıldığı gibi Kırgızlar da ‘Ön’ ve ‘Sol’a ayrılırlar. ‘Ön’, sağ demektir. Ön uruklar: Tağatay (Batı Tiyenşan’da), Adenege (Pamir ve Fergana’da). Sol uruklar: Sarı, Kuşçı, Munduz (Talas ırmağı havzalarında), Kırk-oğul, Murad-Ali, Togay-birdi, Mukdi, Tazanay, Karatal (c.6/s.32).
Tağatay uruğunun Boğu, Sarı-bağış, Soltu, Çirik, Bağış, Sayay adlarında; Adeneğe uruğunun Adenege-Munguş, İçgilik adlarında oymakları vardır (c.6/s.33).
…1590’da …Esterhan Hanlığı kuruldu. …esas ahalisi medeniyete alışmış Nogaylar’dı. Bu hanlığa Nogay Hanlığı da dendi (c.6/s.34). …Nogay urukları Mansur, Orak, Mamay, Kamglı, Ormambet, Toguz, İdicik (Aydicik), Yedi-San, Cumbuyluk’lardan ibaretti. Bu adlar da uruk adı olmayıp… Bunların asıl etnolojik uruk adları Nayman, Argun, Kongrat, Kıpçak, Alçin, Kıtay, Kirey, Mangut, Şirin, Barin idi (c.6/s.35-36).
…Dravidi’ler… Turan neslinden ve Irak’ın Sümerleriyle de akrabalıkları olup kuzeyden gelmişlerdir, bir vakit bütün Hind’i zaptetmişlerdir (c.6/s.66). Dravidiler, Turan neslindendirler. Bu ahali ‘Maharat’lar, ‘Tulugus’lar, ‘Tamul’lar ve ‘Kanara’lardır (c.6/s.80). Hind ahalisinin en mühim ve muazzam kitlesi Turanlılar’dan zuhur etmiştir. Hind’e önce Tûrânlı olan Dravidi’ler gelip yerli ahali olmuş, sonra yine Turanlılar’dan… gelip yerleşmişlerdir. Bunlar Yüeçi’ler, Saka’lar, Kuşan’lar, Akhun’lar vs.dir. Müslümanlık devrinde ise gelenler büyük ekseriyetle Türk’tür (c.7/s.268). Hindistan’da önce Turanlı Dravidi’leri görüyoruz. Milad’dan yedi, sekiz asır kadar evveli orada yine Turanlılar’dan Sakalar saltanat sürmüşler, saltanatları Milad’a kadar devam etmiştir. Saka’lardan Surastra’lar ise 410’da mahvolmuşlardır. M.Ö. 60 tarihinde yine Turanlılardan Yüeçiler’den Kuşanlar Pencab’da bir devlet kurdular… (c.7/s.320-321)
Yüşi (Yüeçi)’lerden ‘Kuşan’lar… (c.6/s.69) (Dip not: Turani kavimlerden biridir. Bir iddiaya göre Moğolların bir koludur (c.6/s.75).
…Kuzey Çin’de Vey’ler, yani Toba Türkleri saltanat sürüyorlardı (c.6/s.87).
(Hindistan’da) Racputlar bugünkü malûmata göre Turanlıdırlar. …Yüeçilerden oldukları zannedilmektedirler. Hanlarına ‘râna’ denirdi (c.6/s.88, 90). Râcbutlar’ın Yüeçi’lerden, Turanlı oldukları zikredilmektedir (c.7/s.321).
…Delhi’de önce ‘Türk Kölemenler’ Devleti, ondan sonra Kılcîler, Tuğluklular, Afgan veya Lûdi Devleti, Timur istilası, nihayet Babürlüler İmparatorlukları olarak bir takım ayrı ayrı devletler şekli kabul edilecektir (c.6/s.106). Bu esnada Hindistan’ın servetine koşup gelen birçok Türk urukları buralarda yerleştiler. Bunlardan biri de meşhur bir uruk olan Kalaçlar (Halcî, Kılcî)’dır… (c.6/s.107, Hallacîler, s.116, 197, 381, Kilcîler, c.7/s.210). Tarihî bir hakikat daha var ki, Hind’i zapt eden Afganlar Halacî ve Hezâreler’dir. Bunlar da Türk’türler (c.7/s.331). …Hezâre Türkmenleri… (c.6/s.196)
Bengale’nin fethinde Çağatay Türklerinden ‘Kakşal’ uruğu büyük rol oynamıştır (c.6/s.381).
(Dip not: Şeybanlar Ural dağları cihetinde bir Türk kabiledir. c.8/s.293).
(Dip not: …Turan neslinden Arartu milletine nisbetle Arartistan demek lazımdır. c.8/s.328). (YY: Urartu sözcüğüne çok benzemektedir.)”
Turanî halklar olarak Türkler, Finler, Moğollar ve Macarlar sayılmaktadır.
Kırımlı yazar Cengiz Dağcı, “Genç Temuçin” adlı romanında Tatarlar, Moğollar, Meskitler, Kereyit Türkleri, Bargutlar, Oyratlar, Curcenler, Ungırlar, Naymanlar diye yazmaktadır.
Rahim Cavadbeyli ise 1380 yılında Karakoyunlu Devleti’ni, Sa’dlı, Baharlı, Duharlı, Karamanlı, Alpagut, Çakırlı, Ayınlı, Bayramlı, Ağaceri ve Hacılı oymaklarının kurduklarını yazmaktadır. (Horasan/Azerbaycan Medeniyet Havzası, 17/12/2024, MDM Sitesi)