• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
23:36
Devlet hastanesinde uyuşturucu operasyonu! Aralarında AKP’liler de var
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Dava Büyük (8): Andımız ve Ötesi
Yayınlanma: 21 Mart 2021 - 13:24

Dava Büyük (8): Andımız ve Ötesi

21 Mart 2021 - 13:24
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk


Geçen haftaki yazımı; “Bu devlet, akılla kuruldu ve akılla yönetilmelidir” diye bitirmiştim. Gerçekten de Atatürk döneminde yürütülen politikalar aynen sürdürülmüş olsaydı; inanıyorum ki ülkemiz, bugün çok iyi yerlerde olacaktı.
Atatürk’ün politikalarını bir yana koyup son bir haftadır yaşananlara geçelim. Siz de görüyorsunuzdur; akılla izah edilecek tarafı var mı? Bazıları “gündem değiştirme amaçlı” diyorlar ama hiç de öyle değil. Maalesef, bizler yetişemiyoruz. Ana sorunlarımızı gözden kaçırmak için sunî ya da tali tartışmalar oluşturuyorlar; yazık!..
Keşke asıl sorunlara eğilseler de yardımcı olsak. Ama “Bir taşla bir çok kuş vurmak” istiyorlar: Hem dışarıya şirin görünüyorlar hem gündemi değiştiriyorlar hem de zihinlerindekileri / kafalarının arkasındakileri gerçekleştiriyorlar.

Andımız
Dikkat ettiyseniz, mahkeme ilâmlarının hepsinde karardan önce “Türk Milleti adına” başlığı vardır. Bu başlık; mahkemelerin bağımsız olduğunun, hiçbir kişi ya da zümre adına değil “Türk Milleti adına” karar verdiğini gösterir. Bir yüksek mahkeme olan Danıştay; “Andımızın kaldırılması”, devlet madalyalarından “Atatürk kabartmasının silinmesi” kararını alabiliyor!.. “Türk Milleti adına” olmadığı belli de hangi akla hizmet ediyorlar, anlamakta zorluk çekiyorum? Hiçbir gerekçe, bu kararı haklı gösteremez ve hoş karşılanamaz.
Yıllardır andımıza, Atatürk’e, cumhuriyet ilkelerine karşı olanları biliyoruz: ABD, bazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve bunların sözcüsü kişi ve kuruluşlar karşıydılar. İktidarlara değiştirilmesi / ortadan kaldırılması için telkinde bulunuyorlardı. Tüm değerlerimizi kaldırttırmak, mümkün değilse basitleştirmek, yozlaştırmak, sıradanlaştırmak istiyorlardı.
Aslında fazla yadırgamamak lâzım. Aynı çabaları yurt içinde gösterenler de vardı: Yabancıların kurdurdukları vakıf, dernek ve benzeri STK’ların yanında “Siyasal İslâmcılar” da… Onlar da tarih bilmediklerinden, öngörüsüzlüklerinden, ideolojik saplantılarından, kin ve nefretlerinden dolayı kaldırılmasını istiyorlardı.
Davaları, “İslâm davası”ymış, sadece “İstiklâl Marşımız yeter" gibi savunmalara bakmayın... Bu ifadelerin hiçbiri doğru değil; yıllardır yaptıkları icraatları biliyoruz. Bazıları da “tivit atarak” işi geçiştiriyor.
Gördünüz mü? Bazı konularda ayrı düşseler de aynı görüşten gelen, aynı zihniyeti taşıyan diğer 2-3 parti de andımıza karşılarmış; kaldırılması taraftarıymışlar. Nasıl anlaşıyorlar; 5N1K sorusu?..
Yeter artık! Milleti aptal yerine koymaktan vazgeçin; her şey ayan-beyan ortada… Belki yanınızdakileri inandırabilirsiniz ama bizler, her şeyin farkındayız.

Türk’e düşmanlık
Gerektiğinde “Türkler, İslâm’ın bayraktarlığını yaptılar” demeyi biliyorsunuz. Fayda umduğunuz yerlerde “Türk” sözünü kullanıyorsunuz. Ama Türklük ya da Türkler olmazsa "zararı en çok kimler görür" düşünmüyorsunuz!.. Başta Türk dünyası olmak üzere İslâm dünyası ve bütün mazlum milletler zarar görecektir. Araplar mı, Farslar mı bayraktarlık yapacaklar? Tarihte görülmüş mü veya şimdi mümkün mü? Neden haçlılarla aynı zihniyette buluşuluyor? Onların ortak paydası “Türk düşmanlığı” değil mi?
Müslümanları kandırmak için “Türklüğü” ırkçılık gibi göstermeye çabalamayın. Andımız’ı; ırkçılığın ve faşistliğin bir tezahürü gibi gösterip suçlayanlar, önce aynaya bakmalılar. MEB ve bakan; böyle bir savunmayı nasıl imzalamış, yakıştıramadım. Eğer Türkler ırkçı olsalardı; ne sizler ne de makamlarınız olurdu!..
Eğitimden ve bilimsellikten uzak düz mantıkla yaptıkları savunmaların da tutar bir tarafı yoktur. Neymiş? “Türk’üm” demekle “Türk olunmaz”mış. Aynı mantıkla düşünürsek “Müslümanım” demekle ya da “Kelime-i Şehadet” getirmekle de “Müslüman olunmaz”. Hoş, ne kadar “takvalı Müslüman” olduklarını da gördük ya!..
Andımız; çocuklarımızda / gençlerimizde “millî şuur” oluşturur, Türklük bilinciyle yetişmelerine katkı sağlar, özgüvenlerini, moral ve motivasyonlarını artırır; geleceğe güvenle ve ümitle baktırır. Zamanla ve bilinçlendikçe “Türk” olmanın hazzını duyar.
Andımız; çocuklarımıza / gençlerimize “millet olma ruhunu” aşılar. Mensubu oldukları millete, ülkeye ve devlete bağlılıklarını artırır. "Türk Milleti”nin birlik ve bütünlüğüne katkı sağlar. Ayrıştırmaya yönelik laflara ve çabalara inanmaz; güler geçer.
Anayasamız; üst kimliğimiz olan “Türk kimliği” altında özgür birey ve bilinçli vatandaş yetiştirilmesini istiyor. Tüm uygar devletlerin yaptığı gibi…

İstiklâl Marşımız ve Mehmet Akif
Andımız yerine “İstiklal Marşı”mızı öne sürmelerinden rahatsız olmam. Ancak, küçük yaştakiler “İstiklâl Marşı”mızı anlayamazlar. Eğer her yaştakiler her şeyi anlayabilselerdi; eğitimde yaş grupları veya sınıflar oluşturmaya gerek kalmazdı. Onun için küçüklere “Andımız”ı daha uygun bulurum. Gençlik yaşlarına doğru, aldıkları eğitimin de desteğiyle “İstiklâl Marşı”mızı da Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe”sini de daha iyi anlayacaklardır.
Yazının burasında biraz eskilere gideceğim: Bu Siyasal İslâmcılar, İstiklâl Marşı’na da kızarlardı. Geçmişte aleyhte az mı yazıp çizdiler.
İstiklal Marşı’nda; (Kıt’a:2/2) “Kahraman ırkıma bir gül!..” ya da (Kıt’a:10/3) “Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl” ifadelerinde neden “ırk” sözcüğünü kullanmış, neden “Türk ırkı”nı öne çıkarıyormuş!..
Yine, “Çanakkale Şehitleri”ne şiirinde, Çanakkale’de savaşan Türk askeri ile “Bedrin aslanları bu kadar şanlı idi” yazıp peygamberin askerlerini bir (eşit) tutmuş; mümkün müymüş!..
Diğer yandan; Mehmet Akif, II. Abdülhamid’i sevmezdi: O yüzden de çok kızarlardı. Ayrıca, başından itibaren “Milli Mücadele”ye katılarak cephe cephe dolaşıp Türk askerine moral verdiği için de…
Mehmet Akif; ne Kur’an’ı ne de Kur’an’daki ifadeleri, onlar gibi algılamıyordu. Milli mücadeleye dönük şiirlerin yanında Osmanlı’nın Türk toplumunu içine düşürdüğü açlığa, sefalete dönük sosyal sıkıntıları da dile getiriyordu.
Şimdi şiirlerinden işlerine gelenleri okuduklarına bakmayın Mehmet Akif’i de sevmediler ve hazmedemediler.
Bazı gruplar, her yıl Çanakkale Savaşları’nın yıldönümünde, erzak yetersizliği sebebiyle askerlerimizin yediği yemek listesinden bahseder, aynı çorbayı hazırlatarak çeşitli stantlarda dağıtıp güya (!) anarlar. Nasıl ve hangi şartlar altında bu mücadelenin verildiğini anlatmak isterler. Oysa bu durumun bir de öbür tarafı var: Askerlerimize bu çorbanın çıkarılmasına sebep olanlar, o günkü padişah ve yöneticiler değil mi? Niye bu yönünü konuşmaz veya eleştirmezler?
Akif; şiirlerinde daha çok yurttan, vatandan, topraktan bahseder. Siyasal İslamcılar içinse yurt, vatan, toprak önemli değildir; onlar için “seccadelerini serdikleri her yer vatandır”.
Bunları hep üzülerek yazıyorum: Kur’an sure ve ayetlerini bile işlerine geldiği şekilde kullanmakta beis görmüyorlar. Mesela; 26 Şubat’ta okuttukları Cuma hutbesi gibi: “Zor zamanlarda maneviyatımızdan destek almak”. Diyanet’e ne diyelim? Sadece şu atasözümüzle yetinelim: “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı”.
Prof.Dr. Muharrem Ergin; “Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri” adlı kitabında: “Türk Milleti tarihin yalnız kavmidir… Türk Milleti iyilikte de dünyanın yalnız kavmidir…” der.
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türk Kültür Coğrafyası-2 - 13 Temmuz 2025
  • Türk Kültür Coğrafyası-1 - 06 Temmuz 2025
  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
İttihatçılar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Öz Eleştiri
Ali Kemal Gül
Öz Eleştiri
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Öğretmen atamalarında yeni dönem: KPSS kaldırıldı, MEB Akademi Giriş Sınavı başladı
Öğretmen atamalarında yeni dönem: KPSS kaldırıldı, MEB Akademi...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim