• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:10
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. İnalcık'a Göre Atatürk-1
Yayınlanma: 31 Temmuz 2022 - 08:24

İnalcık'a Göre Atatürk-1

31 Temmuz 2022 - 08:24
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

Yazılarımı okuyan arkadaşlarım, neden -kendi görüşlerimi değil de- bazı kitap ve köşe yazılarından alıntılara yer verdiğimi merak ediyor olabilirler: Birincisi; Ülkemizde yeterince okuma kültürünün olmaması, herkesin her kitabı alamaması veya alsa bile sonuna kadar okumaktan sıkılması gibi sebeplerdir. İkincisi, kendi okuduğum ünlü kişilerin kitap ve yazılarından bilinmesinde fayda gördüğüm bilgileri, ilginç ifadeleri sizlerle paylaşmak istememdir. Dolayısıyla hem şahsıma yapılacak eleştirileri önlemeye hem de mümkün olduğunca analiz yapmanızı sağlamaya çalışıyorum.

Gelelim bu haftaki yazıma: Yine ünlü tarihçimiz Prof.Dr. Halil İnalcık’la yapılan söyleşi (Tarihçilerin Kutbu, Emine Çaykara, İş Bankası Yayın.,2005)’den paylaşımlar yapacağım.

İnalcık Hoca’nın şu sözüyle başlayalım: “Yeni kuşaklar bugün ‘Vatan Millet Sakarya’ diye alay ediyorlar o destanî devirle, son derece üzülüyorum. Hakikaten Türkiye’yi kurtaran, bir devlet ve millet yaratan bir liderdi Atatürk (s.45).

(Atatürk) …bir kolektif liderliği simgelerdi. 1927 gerçekten bir dönüm noktasıdır. Atatürk büyük bir stratejist, siyasette de öyle. Türk milletinin bir şansıdır Atatürk... Büyük bir Erkân-ı Harb subayı, hep plânlı hareket ediyor. Atatürk’ün bence tam bir biyografisi yazılmamıştır, idealize ediliyor yahut noksan yazılıyor. Neden kolektif liderlikten tek liderliğe geçti? Biliyorsunuz suikast tertipleri oldu, Cavit Bey meselesi var. Rauf Bey kendisi itiraf etmiştir; ‘Biz hepimiz bağımsızlık savaşında ön plânda savaştık, faaliyet gösterdik ama Atatürk’ün inisiyatifi, azmi ve strateji dehası olmasaydı bağımsızlık savaşı kazanılmazdı’ diyor. Sonra Kâzım Karabekir hatıratını yazdı. 1927 nutku, Atatürk’ün tek başına iktidarı elinde toplamasının dönüm noktasıdır. Nutuk, belli bir siyaseti müdafaa eden bir kitaptır, şimdi bizim cumhuriyet tarihi yazan arkadaşlar, çok kez Nutuk’u tek kaynak olarak alıyorlar. 1919’dan sonra İstanbul ve Ankara’da çıkan Yenigün ve Hâkimiyet-i Milliye gazetelerindeki makaleleri okumadan cumhuriyet tarihi yazılamaz, ki ağır Osmanlıca gazetelerdir bunlar, yani Osmanlıca’yı iyi bilmek lâzım (s.43).

…öbür taraftan da Atatürk’ü putlaştırmak bir hatadır. Buna karşın Ata’yı putlaştırmayalım diyen bir Ecevit, bir Velidedeoğlu çıkmıştır. Atatürk’ün koyduğu prensipler diye birtakım donmuş kurallara bağlı kalmak Türkiye’nin önünü kesmektir diyor Velidedeoğlu… Atatürk son derece de akla, mantığa, ilerlemeye önem veren bir insan; toplumun yeni ihtiyaçlarına göre daima ilerlemeliyiz, diyor. Bugün, birçokları Atatürkçülük adı altında onun idealine ters şeyler yapıyor (s.45).”

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kuruluşu

Atatürk; “Türk çocuğu, ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” diyor.

“Balıkesir Muallim Mektebi’nden 15 Eylül 1935’te mezun olmuşum, o zamanki adım Halil Bozkurt... (s.53). ‘Atatürk, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi diye tarih tezinin önemli esaslarını araştırmak üzere bir fakülte kuruyor, bunun için fakülteye kırk öğrenci yatılı alınacak’ (s.38) diye Sadri (Ord.Prof. Maksudi Arsal) Bey bana haber verdi. DTCF’nin giriş imtihanını, o yaz çok çalıştım. Ankara ve İstanbul’da yatılı için ayrı ayrı imtihanlar yapıldı; 500 kişi, belki daha fazla müracaat olmuş. O imtihanda Faik Reşit Unat Milli Eğitim’de Yayınlar Müdürü’ydü, imtihan heyetinde; kâğıtları okuyan, not veren heyette... DTCF’ne girdikten sonra bana geldi, ‘sen birinciydin’ müjdesini verdi. Talih.

Talihimize o zaman Hitler’den kaçan Yahudi ve solcu Alman profesörleri fakülteye davet etmişler. Bunlar arasında Enno Landsberger gibi büyük bir eski çağ tarihçisi vardı.

Atatürk bu fakülteyi sıradan bir fakülte olarak değil, tarih tezinde ileri sürülen görüşleri ispatlamak için kurdu; Türk kültürü Orta Asya’dan, Çin’e, Hindistan’a, Avrupa’ya gitti; Mezopotamya medeniyeti Türklerle başladı gibi... Bu tezleri ilmi olarak desteklemek için bölümler oluşturuldu (s.53).

Antropoloji bölümünde Prof. Şevket Aziz Kansu kafa ölçüyordu, Türk ırkı brakisefal, Avrupa ve Afrika ırkları dolikosefal olurmuş... Böyle bir hava vardı o zaman.

Bence Türk Tarihi’nin araştırma sahasında en ilginç devri Osmanlı devri­dir, ben o dönemi seçtim, büyük arşivlerimiz var. Bakın çok iyi karar vermişim (s.54-55).

Atatürk’e, Türk tarih tezine hizmet ediyoruz. Misyon sahibi olarak, nasıl çalışıyorduk, bilemezsiniz.

Evet, bir misyon sahibi olmak mühimdir hayatta. Bir gaye için çalışmak... İnsanın enerjisini bir noktada yoğunlaştırmak için çalışması…

Tabii normal, hayat değişiyor, ideoloji değişiyor. O zaman Batılı bir millî-devlet kurma felsefesi hâkimdi (s.55).

Atatürk’ün bilime üstün bir yer veren biri olduğunu şuradan anlayabiliriz: Tarih tezi, tarih kongrelerinde ortaya atıldı ve çok eleştiri aldı. Tezin esası şuydu; Orta Asya’da bir deniz vardı, kuraklık yoktu ve orada ilk medeniyet Türk ırkı tarafından kuruldu; orada kuraklık başlayınca Türkler dünyanın dört bir köşesine yayıldılar, gittikleri yerlere medeniyet götürdüler... Bu teze Zeki Velidi Togan şiddetle karşı çıktı, dedi ki, ‘Kuraklık çok daha önce, prehistorik zamanlarda olmuştur.’ Tabii ki, Atatürk’ün yardakçıları o zaman Zeki Velidi’ye fena halde hücum ettiler; Reşit Galip vb. İsmet Paşa zamanında Almanya’ya sürüldü Togan aşırı Türkçü diye. Onun hayatını yazdım, TTK yayınlarında var (Türkiye’de Modern Tarihçiliğin Kurucuları, XIII.Türk Tarihi Kongresi, 4-8 Ekim 1999, Bildiriler, 85-166). O dönem bir heyecan ve misyon dönemiydi. Ama zamanla aşırı görüşlerden sıyrıldım (s.56).

Tabii fakültede bu alanlarda tanınmış Alman profesörler vardı. Almanya’dan gelen bu grup sonra Türkiye’yi terk etti, oysa onlar ömürlerinin sonuna kadar burada kalmak niyetiyle gelmişlerdi, fakat bağnazlık onları kaçırdı. İyi niyet sahibiydiler. Meselâ Güterbock Türkçe’yi Türkler gibi konuşurdu. Bizde felsefeden (felsefe sonradan eklendi DTCF’ne), hocalar yabancı profesörler aleyhine kampanya açtılar, komünistlikle suçladılar (s.56-57).

Onlar da hassas insanlar, dışarıda iş arayıp buldular. Landsberger ABD’ye, Chicago Oriental Institute’e gitti, Hans Güterbock da onu izledi.

Kaçırdık, hepsini bağnazlıkla kaçırdık... Atatürk, Türk bilginleri yetişsin ve bu konuları bilim çerçevesinde araştırsınlar diye bu fakülteyi açıyor. Bakın kendisi ne kadar müspet düşünceli bir insan; ama sonradan onu da çarpıttılar tabii. İlim taassup istemez (s.57).

1930’lardan sonra Atatürk, dil ve tarih üzerinde durmaya başladı; TDK’nu, TTK’nu kurdu. Türk milletinin kültür yoluyla yaratılması davasında Türk dilinin sadeleştirilmesine, hakiki bir Türk dilinin oluşmasına çok önem veriyordu, aydınla halkın birbirini anlamasını, yakınlaşmasını sağlayacak sade dil diye düşüyordu... (s.37).

Atatürk’ün ideali; medeni, batılı, hür bir Türk toplumu yaratmaktı (s.45).”

Haftaya devam…

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türk Kültür Coğrafyası-1 - 06 Temmuz 2025
  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-1
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Ali Kemal Gül
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL...
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 69
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim