• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
15:30
Milletin su parasıyla kendine TOGG bile almış
11:34
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Osmanlı Maliyesi-1
Yayınlanma: 05 Aralık 2021 - 08:22

Osmanlı Maliyesi-1

05 Aralık 2021 - 08:22
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk


Geçen haftaki “Para Pul” başlıklı yazımda; milli paramızın düşürüldüğü durumu anlatmış, devamında Osmanlı’nın “kapitülasyon” adıyla bazı ülkelere verdiği ayrıcalıklardan bahsetmiştim. Her ne kadar karşılıklı olsa da bu haklardan zamanla “ekonomisi güçlü olan yabancılar fayda görürken ekonomisi zayıf olan Osmanlı’nın zarar gördüğünü” yazmıştım.
Bugünle karşılaştırmak amacıyla konuyu, Yılmaz Öztuna’nın “Büyük Türkiye Tarihi” adlı eserinden yararlanarak biraz daha açmak istiyorum.
“18 Şubat 1536’da İbrahim Paşa Fransa’ya “kapitülasyon” denen bazı imtiyazları veren muahede imzaladı. Divan-ı Hümayun, Fransa’ya bir takım ticaret imtiyazları bahşederek, bu devleti diğer bütün devletlerden üstün bir mevkie yükseltiyordu (c.3/s.469). Fransa, bu imtiyazlara karşı Türkiye’nin vasali bir devlet olmayı kabul ediyordu (c.3/s.469).
Divan, 11 Eylül 1581’de, Venedik ve Fransa’dan sonra üçüncü Avrupa devleti olarak İngiltere’ye, İngiliz bayrağı altında Türkiye limanlarında serbest ticaret hakkını tanıdı (c.4/s.363).
6 Temmuz 1612’de Hollanda’ya ‘kapitülasyon’ denen ticari haklar bahşedildi (c.5/s.124).
İngiltere ve Fransa’nın faydalandıkları “kapitülasyon” denen haklar (Kaynarca Muahedesi -21/07/1774), Rusya’ya da veriliyordu (c.6/s.367). Bu muahede, Türkiye’nin tarih boyunca imza koyduğu en feci anlaşmalardan biridir. Bu muahede ile Rusya, İngiltere ve Fransa’dan sonra dünyanın en güçlü devleti durumuna yükseliyor, Türkiye ise dünya devletleri arasında birincilikten, birden dördüncülüğü düşüyordu (c.6/s.367).
25 Haziran 1802’de Türkiye ile Fransa arasında Paris Muahedesi imzalandı. Bu muahede ile Bab-ı Ali, Fransa ile İngiltere’ye Karadeniz’de ticaret yapmak hakkını tanıdı (c.6/s.396).
Türkiye devletinin yabancı devletlere bu çeşit imtiyazlar tanıması, ilk defa vaki olmuyordu. Daha Selçuklular devrinde böyle imtiyazlar verilmişti. Prof.Dr. Osman Turan şöyle diyor (Türkiye Selçukluları, T.T.K. neşri, 116): Nitekim milletlerarası ticari faaliyetlerin çok arttığı XIII.asırda Sivas’ta Cenevizliler’e, Konya’da Venedikliler’e ait birer konsoloshanenin mevcudiyetini de biliyoruz. …Ortaçağ hukuki anlayışına uygun ve mütekabiliyet esasına göre tanzim edilmiş bu ticari muahedeler, Osmanlı devrinde de aktedilmiş ve dünyada ticaret ve milletlerarası hukukta vukubulan değişikliklere rağmen Osmanlı imparatorluğu, zayıf zamanlarında tek taraflı olarak bu ananeye icbar edilmiştir. Tarihimizde kötü hatıra bırakan kapitülasyonların menşei budur (c.3/s.468-469)”.

Osmanlı Bütçesi
“Türk tarihinin en yüksek noktası olarak 1592 yılını kabul edebiliriz (c.4/s.371). Osmanlı maliyesi / bütçesi çok iyi durumdaydı ve dünyanın en güçlü devletiydi. Maliye mesleği, kalemiyye denilen ve mülkiyeye yakın bir dal olan mesleğin bir branşı idi (c.9/s.82). (XVIII.asır) Başmuhasip veya daha Türkçe olarak başmuhasebeci, gerçek Sayıştay başkanı idi. Bir bakıma maliye müsteşarı da sayılabilirdi. (c.9/s.82) Maliye müfettişlerine “bakı” denirdi (c.9/s.84).”
Osmanlı Devleti’nde aşağıdaki İslâm’i vergiler haricinde; “…düzinelerce çeşit vergi ve resim görülmektedir. Vergi veren bütün tab’aya ‘reaya’ ve vermiyen (yani devlet görevlisi olan) bütün teb’aya da ‘berâyâ’ denir (c.9/s.90).
Osmanlı bütçesini oluşturan gelirler şunlardı:
1- Cizye: Gayrı Müslimler’den alınan vergidir. İnsan başına hesap edildiği için Osmanlılar ‘baş vergisi’, ‘kelle vergisi’ de demişlerdir (c.9/s.86). Reşid, varlıklı olmak ve din adamı olmamak şartıyle Hıristiyan erkeklerden her yıl alınırdı. Buna karşılık devlet, Hıristiyan teb’ayı askerlik mükellefiyetinden muaf tutar ve Hıristiyan teb’anın can, mal, namus, şeref güvenliğini sağlamakla yükümlüdür (c.7/s.330).
Dini hiçbir müdahale ve tazyik yapılamazdı. Çünkü bir defa bu husus İslâm dinince katiyen men edildiği gibi, Hıristiyanların Müslüman olması, hele kitle halinde din değiştirmeleri, Türk devlet siyasetine aykırı idi. Cizye, devletin milyonlarca Hıristiyan tab’ası olduğu için çok mühim bir meblağ tutardı (c.2/s.249).(“Osmanlı Ne Kadar Müslüman Yaptı?” başlıklı yazım. 30/08/2020)
2- Ganimet: Akınlarda çok büyük ganimet elde edilirdi. Zaten akının maksatlarından biri, düşmanı iktisaden çökertmektir (c.9/s.427). Düşmandan alınan ganimetin beşte dördünün o gazaya katılan mücahitlerce bölüşülmesi ve beşte birinin Peygamber’e ayrılması, ayet-i kerime hükmüdür. Bu beşte bir, Osmanlı devletinde padişaha ayrılmıştır. (Pençik Kanunu olarak bilinir.) …Ganimetin menkul olması da İslâmî bir esastır. (Gayrı menkullerin ganimet sayılmayacağını Hazret-i Ömer koymuştur. Zira gayrı menkulün fethedilen arazinin sahiplerinde kalması, vergi kaynağı yaratıyordu.) Fevkalâde mantıklı ve İslâmî olan bu esasa Osmanlılar da riayet ettiler (c.9/s.86).
Çadır, bayrak, sancak, arma, cephane, silah ve emsali bütün askeri malzeme hazinenindir, böyle şeyler ganimet olarak paylaşılamaz (c.11/s.283). …padişahın bizzat başkumandanlık yaptığı bir seferde ele geçen ganimetlerin beşte biri, padişahın şahsına aittir. …Ganimet rütbeye göre paylaşılır. Sefere kumanda eden vezir, en büyük payı alır (c.11/s.284).
3- Haraç: En büyük gelir kaynağı idi (c.9/s.89). İslâm hukukunda toprak, devlete aittir. Osmanlı devletinde de böyledir. Devlet toprağı işlenmek üzere dağıtır. …Bütün toprak padişahındır. Burada padişah kelimesinin, devlet yerinde kullanıldığı açıktır. …devlet, şu veya bu şekilde şahsa bahşettiği toprağın gelirine ortaktır (c.9/s.88).
4- Mukataa: Ikta (Türkçe dirlik), tımar - zeamet - has sisteminin menşeidir. Bir toprak, hatta bir ülke bir kumandana veya valiye verilir. Bütün vergileri …o zat toplar ve belirli bir kısmını her yıl gönderir (c.9/s.89)
Osmanlı düzeninde bir toprak parçasının gelirinin bir şahsa hizmet karşılığında maaş yerine verilmesi ‘dirlik’tir. Toprak, halen hizmete değil de devlet görevlisinin geçmişteki hizmetine karşılık ve geçici olarak verilirse ‘dirlik’ değil, ‘arpalık’ adını almaktadır (c.10/s.156).
Tımarlı sipahi, bir atlı ordudur: Süvaridir. …devlet kendilerine toprak verir. Toprağın üzerinde köylü vardır. O köylüden vergiyi tımarlı sipahi toplar. Hem kendisi geçinir hem de atları ve silahları ile çağrıldığı anda yığınak mevkiinde hazır bulunarak savaşır (c.9/s.333).
Tımar sisteminin bir hususiyeti de çok büyük arazi parçaları bu sisteme bağlandığı için, tımar da mülk olmadığı için, toprağın büyük kısmının daimî şekilde devletin elinde kalmasını sağlamış olmasıdır (c.9/s.427).
Devlet, Türk aslından olmayanlardan tımarlı sipahi yazmamakta, Türk aslından olmayanlara toprak ve dirlik vermemektedir (az istisnası vardır). Bunun sebebi ırkçılık falan değildir, gene doğrudan doğruya milli savunma ile ilgilidir: Arablar, Türkler gibi savaşmamakta, disipline girememekte, harb meydanında işe yaramamaktadırlar (c.9/s.99).
1770’de Türkiye, en büyük devlet ve en büyük askeri güç olmaktan çıktı. Bu tarihten sonra dünyanın en büyük devleti İngiltere’dir ama İngiliz ordusu daha bir asır kadar dünyanın büyük orduları arasında değildir. 1770’den sonra dünyanın birinci kara ordusu Fransa’da, ikincisi Rusya’da idi. Türk ordusu üçüncülüğe düştü (c.9/s.467).
Haftaya devam…
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türk Kültür Coğrafyası-1 - 06 Temmuz 2025
  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-1
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL...
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora...
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 69
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim