Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • MEVZUAT
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
00:39
Rapor ortaya çıktı… Üç yıl önce ‘sorular çalınabilir’ diye uyarmışlar
00:10
Bakan Özer'den uzman ve başöğretmenlik sınavı açıklaması: Öğretmenler gereksiz şekilde kaygılanıyor
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
  3. Tecrübe Paylaşımı
10 Ekim 2021 - 09:23
Güncelleme: 13 Ekim 2021 - 12:06

Tecrübe Paylaşımı

10 Ekim 2021 - 09:23
Güncelleme: 13 Ekim 2021 - 12:06
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.


“Merdiven Altı Sendikalar” başlıklı yazımı hazırlarken 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun “Kapatma” başlıklı, “Madde 37- Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan sendika ve konfederasyon, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının istemi üzerine iş davalarına bakmakla görevli mahallî mahkeme kararı ile kapatılır. Yukarıdaki fıkraya aykırı hareket eden sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlar hakkında 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun 54 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır” maddesindeki “2908 sayılı Dernekler Kanunu” ifadesi gözüme çarptı. Kanunda birçok değişiklik yapılmasına rağmen demek ki bu ifade unutulmuştu. 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 38/H bendi ile 2004 yılında yürürlükten kaldırılmıştır (R.G: 23/11/2004-25649). Yani bu kanun yoktur; mülgadır.

5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 34 üncü maddesinde açıklanmaya çalışılmışsa da 4688 sayılı Kanun’a “kapatma” başlığıyla ayrı bir madde yazılabilirdi.

Tecrübelerim
Yazılarımda bahsettiğim ve bundan sonra da bahsedeceğim bazı hususları, lütfen yanlış anlamayın ve ukalalık olarak görmeyin! Bunlar, yaşadığım tecrübelerden çıkardıklarımdır:

Türk’üm ve Müslüman’ım: Bu değerleri özümseyerek/ içselleştirerek özde, samimi, dürüst ve doğru yaşamaya çalışıyorum. Kendimi iyi tanıyan, karakterimi ve haddimi bilen bir insanım. Şube müdürlüğünün üstüne çıkamadım/çıkartmadılar. STK’larda ise açıkçası birinci adam olmayı düşünmedim, olmadım; olamadım. Hangi görev verildiyse layığıyla yapmaya çalıştım. Ama son dönemimde -aklıma yatmasa da- arkadaşların tavsiyelerine uyarak girdiğim olağanüstü genel kurulda yenilerek profesyonel sendikacılığa veda ettim. Yaş haddinden emekli oluncaya kadar üyeliğimi devam ettirdim.

Sendikaların/STK’ların çokluğu iktidarların da/partilerin de işlerine geliyor. Çünkü parçalanmış yapılar/gruplar; enerjilerini kendi içlerinde veya birbirleriyle mücadeleye harcadıklarından, hak aramaya ve eyleme zaman bulamazlar. Hatta iktidarlar/partiler, birisini tutarak/destekleyerek ya da yenisini kurdurarak diğerlerine düşman edip çatıştırır; etkisi/kontrolü altına alınca rahatlar. Düşünmezler ki, her makam gibi iktidarlar da geçicidir...

“Sıkıntının kaynağı”, öncelikle eğitimdedir: Çocuklarımız iyi yetiştirilmemekte; bireyler de kendilerini yetiştirmek için çaba harcamamaktadır!.. Soruları çoğaltmak mümkün ama konumuzla ilişkili olarak şunu soralım: Mesela; partilerin, gerçekten demokratik kültürü ve sivil toplumu geliştirmeye yönelik hedefleri var mıdır? Bence yok; varsa bile yetersizdir. Bunun için öncelikle ehliyetli, liyakatlı, bilgili, tecrübeli, kaliteli kişilerin partilerde görev alabilmelerinin yolu açılmalıdır. Oysa, yetişmiş kişiler siyasetten uzaklaşıyor/uzaklaştırılıyor. Meclis de kuruluşlar da yetersiz ve yeteneksiz kişilere kalıyor!..

Ortalıkta dolaşan bazı insanlar görürsünüz: Bunlar; hiçbir özellikleri olmayan kapasitesiz insanlardır ama ağızları iyi laf yapar, herkesle ve her yerle diyaloğu iyi tutarlar, her yerde görüntü verirler. Hele de yağcılığı ve yalakalığı iyi beceriyorlarsa, itibar görürler. Partilerde, sendikalarda, STK’larda görev almaya çabalarlar. Bazıları sonuçta yönetime girerler/seçilirler.

Bir makama gelen, koltuk kapan bu insanlar, çoğunlukla geldikleri yerde rahat durmazlar: Hem daha fazlasını isterler hem de orayı karıştırırlar. Yönetimde yozlaşmaya neden oldukları gibi ekibin performansını düşürürler. Zaten samimi birkaç kişinin üstünde yürüyen kuruluşlar, bu gibi kişiler yüzünden çalışamaz hale gelirler.

Bunların tek amaçları vardır; yönetimlerde görev alıp kendilerine “başkan” dedirtmektir: Bundan büyük haz duyarlar. Bu tip insanlar, mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Gözü hep yükseklerde olanların aksine dürüst, samimi ve iyi niyetli bazı kişiler de vardır ki bunların elinden de hiçbir iş gelmez, yönlendirmek zorunda kalırsınız.

Bir de genellikle akademisyenlerden oluşan (din eğitimi görenler de dahil) “çok bilenler” var: Kendi alanları ile ilgili teorik bilgileri belki iyidir ama pratikte/ uygulamada başarısızdırlar. Bu gözlemimi, fikirlerine değer ve önem verdiğim bazı akademisyenleri tenzih ederek yazıyorum.

Akademisyenlerle ilgili düşüncelerimi daha önce de açıkladım. Maalesef! Akademisyenler, doğaçlama (irticalen) yaptıkları konuşmalarında çok pot kırıyorlar; önünü-arkasını tartmadan, yanlış anlaşılacak, altından kalkamayacakları sözler sarf ediyorlar. Kamuoyu ve rakipleri karşısında sıkıntıya giriyorlar. Sözlerinin, ileride karşılarına getirilme ihtimalini düşünmüyorlar. Acaba kendilerini üniversitede ders anlattıkları ve/veya öğrencilerle şakalaştıkları ortamlarda mı sanıyorlar?..

Siyaseti de yöneticiliği de beceremiyorlar: Partilerde görev alan ya da bakan olanlardan başarılı olan kaç kişi sayabilirsiniz? Veya çeşitli kurum ve kuruluşlarda üst göreve gelen/getirilen kişilerden; yetki ve sorumluluğunu bilerek işini lâyıkıyla yapan, makamının hakkını veren kaç kişi var? “Devlet adamı olmak, devlet umuru görmekten geçiyor.” O sebeple, bürokraside yetişen kişilerin, siyasette de yöneticilikte de daha başarılı olduklarını söylüyorum.

Partiler ve STK ilişkileri
Gençliğimden beri inandığım, savunduğum, mücadele ettiğim bir idealim/ülküm; iktidar olması için çalıştığım, çabaladığım, destek verdiğim partim var. Ama sendikalarda da sivil toplum kuruluşlarında da partilerin müdahil olmasına karşı oldum.

Her kuruluşun yöneticisi -ülkesine hizmet etmek istiyorsa- kendi kuruluşuyla ilgilenmeli; kuruluşunu en iyi şekilde yönetmeli, temsil etmelidir. Başında olduğu kuruluşun çalışmalarını, amaçlarını, hedeflerini vatandaşa anlatmalı; partiyse iktidara gelmek için çaba sarf etmelidir. Kimse kimsenin iç işlerine karışmamalı, diğer kuruluşları yönetmeye kalkışmamalıdır.

Maalesef! Partiler; sendikalarda ve STK’larında -maddeten düşünmeseler bile- oy potansiyeli veya bazan da rakip olarak görüp emirlerinden çıkmayacak yönetimler oluşturmaya çabalıyorlar. Genel kurullarında sorunlara sebep oluyorlar. Bilmiyorum ama herhalde 20 yıldır gelinen noktayı görüyorlardır. Sağlıklı bir sivil toplum ve sendikal örgütlenme var mı?

Biat ve itaat kültüründen dolayı sorgulamanın, itirazın ve kargaşanın olmadığı dinî kuruluşların, -karşılıklı etkileşim olsa da- partilerde etkili oldukları bir dönemi yaşı
yoruz. Partilerin, kuruluşlara müdahale etmeleri, maddi ve manevi büyük zararlara sebep oluyor. Bunları geçmişte yaşadık. Taban bu tavırlardan hoşlanmıyor, kızıyor ve üyelikten uzaklaşıyor. Dolayısıyla ne İsa’ya ne de Musa’ya yarıyor!..

Buna STK’ların yöneticileri de sebep oluyor: İstikbal(!) düşüncesiyle partilerle bağlantı kurmaya çalışıyorlar. Bu ilişkiler, ister istemez “sarı sendikacılık” izlenimi uyandırıyor. (Çözüm sürecinde, “Hayvanlar anladı, bazı insanlar anlamadı” diyen -akil adam- Memur-Sen’in eski başkanı gibi herhalde yeniler de milletvekilliğini garantilemişlerdir!..) Görünen o ki, bu işten bazıları memnun!..

Maalesef! Siyasetle o kadar iç içeyiz ki, partilerde yaşanan hastalıklar kuruluşlara da yansıyor. Sendikada görevliyken; farklı partilerin taraftarı üyelerimiz olduğu için arkadaşlarıma şunları söylüyordum: “Partilerdeki yanlışları, ayak oyunlarını, entrikaları sendikaya getirmeyin; faaliyetlerinizde, toplantılarınızda fazla siyaset konuşmayın; temsilci, delege ve şube genel kurullarını tüm üyelere duyurun, geniş katılımlı yapın” diye… Ama, üyelere fazla duyurmadan el altından yazılan delegelerle seçim yapan yerler oluyordu. Bu sorunlar, sadece bizde değil, diğer sendikalarda da yaşanıyordu.

(Haftaya devam…)

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • İnalcık'a Göre Atatürk-2 - 07 Ağustos 2022
  • İnalcık'a Göre Atatürk-1 - 31 Temmuz 2022
  • Hilafet ve Cumhuriyet - 24 Temmuz 2022
  • Kırım Hep İşgalde!.. - 17 Temmuz 2022
  • Kölelik ve Cariyelik-2 - 08 Temmuz 2022
  • Kölelik ve Cariyelik-1 - 03 Temmuz 2022
  • İslâm-Ümmet Birliği - 26 Haziran 2022
  • Osmanlı Döneminde Araplar - 19 Haziran 2022
  • İslâm'da İnsanî İlişkiler - 12 Haziran 2022
  • Türkler Irkçı Değildir-2 - 05 Haziran 2022
  • Türkler Irkçı Değildir-1 - 29 Mayıs 2022
  • Biz Kırım'dan Çıkanda... - 22 Mayıs 2022
  • Dini Bazı Tespitler-2 - 15 Mayıs 2022
  • Dinî Bazı Tespitler-1 - 08 Mayıs 2022
  • Halifelik-4 - 01 Mayıs 2022
  • Halifelik-3 - 24 Nisan 2022
  • Halifelik-2 - 17 Nisan 2022
  • Halifelik-1 - 10 Nisan 2022
  • Din Elden Gitmez!.. - 03 Nisan 2022
  • Başbakan Dönüyormuş Emlakzedeler!.. - 27 Mart 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 18
Köşe Yazarları
Adaletin olmadığı yerde kaos olur
Av.Alev SEZEN M.A. Adli Bilimler Uzmanı
Adaletin olmadığı yerde kaos olur
MEB'in kariyer sınavı zorlaması, öğretmen dayanışmasını doğurdu
Kadriye Demirel( Eğitimci, Eğitim koçu)
MEB'in kariyer sınavı zorlaması, öğretmen dayanışmasını doğurdu
Sedat DEĞER
Sedat DEĞER
Hangi hallerde il içi atamada 3 yıl hesabında eski ve şimdiki okulun birlikte hesaplanır
Yakup Sözen
Yakup Sözen
Zararlı alışkanlıklar
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
Yaşar YENİÇERİOĞLU Meb Emk.Şb.Md.TES Eski Gnl Skr.
İnalcık'a Göre Atatürk-2
Türkiye'de milliyetçilik algısı
Mehmet Yazar SBF Eski Eğ. Göv. Talim Terbiye Eski Müşaviri
Türkiye'de milliyetçilik algısı
Orta Asya Ülkelerinin liderleri dostluk, dostane komşuluk ve işbirliği anlaşması imzaladı
İhtiyar Abdal Karabağ Gazisi subay
Orta Asya Ülkelerinin liderleri dostluk, dostane komşuluk ve işbirliği anlaşması imzaladı
Eski buluşmalar
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Eski buluşmalar
Alevi-Bektaşi kültürü, Türk'ün bu topraklardaki mayasıdır.
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Alevi-Bektaşi kültürü, Türk'ün bu topraklardaki mayasıdır.
Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır
Misafir Yazılar
Çağdaşlaşmanın önceliği tarafsız ve bağımsız yargıdır
İzmir'in Kavakları (3)
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
İzmir'in Kavakları (3)
Siz kim, Ümit Özdağ kim?
Orhan KILIÇOĞLU
Siz kim, Ümit Özdağ kim?
    2021-2022 Eğitim ve Öğretim Yılı Nasıl Geçti?
Remzi ÖZMEN Kamu-Sen İst Başkanı
   2021-2022 Eğitim ve Öğretim Yılı Nasıl Geçti?
 Bu dünyadan bir Salih Zeki Kolaylı geçtiğinin farkında olmak…
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Bu dünyadan bir Salih Zeki Kolaylı geçtiğinin farkında olmak…
Sınav yolsuzluğu basit şeylerle geçiştirilemez
Dr.Sakin ÖNER
Sınav yolsuzluğu basit şeylerle geçiştirilemez
Hepimiz başka yerlerden kalkıp geldik ne demek?
Şevket Sezer
Hepimiz başka yerlerden kalkıp geldik ne demek?
Ayrılık ,yalnızlık, keder..
Şerife Güven
Ayrılık ,yalnızlık, keder..
Devlet Millet El Ele
Ali Kemal Gül
Devlet Millet El Ele
15 Temmuz: Ders aldık mı?
Türk Ocakları'ndan
15 Temmuz: Ders aldık mı?
Anadolu'dan Türk'ü yok etmek!
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Anadolu'dan Türk'ü yok etmek!
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Demirel öğretmenlerin merak ettiği konuyu açıkladı:Ali Yalçın ne zaman ses verecek?
Yazarımız Demirel öğretmenlerin merak ettiği konuyu açıkladı:Ali...
KPSS'de bir cemaatin dershanesinden 21 kişinin cevap kağıtları tamamen aynı çıktı. Hangi ibadet bu kul hakkını temizler?
KPSS'de bir cemaatin dershanesinden 21 kişinin cevap kağıtları tamamen...
Eğitimci yazarımız bordrolular adına konuşuyor: Vergi dilimi enflasyona bağlı maaş zamlarını götürüyor
Eğitimci yazarımız bordrolular adına konuşuyor: Vergi dilimi enflasyona...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
MEVZUAT
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • EKONOMİ
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • MEVZUAT
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim