• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:50
Kıyafet yönetmeliği sil baştan! Öğretmenler artık sadece belli kıyafetleri giyebilecek
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Birûni ve İbn-i Sina
Yayınlanma: 23 Haziran 2024 - 08:18

Birûni ve İbn-i Sina

23 Haziran 2024 - 08:18
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

S.Frederick Starr’ın “Kayıp Aydınlanma” isimli kitabından yararlanarak önceki haftalarda Harezmî’den bahsetmiştim. Yazar kitapta aydınlanma çağını anlatırken bilim insanlarının yaptıklarını karşılaştırmalı olarak açıklandığından, satır aralarında Harezmî ile ilgili başka bilgilere de rastlıyoruz.

Harezmî’nin dışında özellikle şu iki isim üzerinde durulduğunu fark ettim: Birûni ve İbn-i Sina. Her ikisini de geçen hafta biraz tanıtmıştım: Şimdi de -kitaba bağlı kalarak- daha ayrıntılı tanıtacağım.

Ama önce “1576. Şam doğumlu Takiyüddin’in Konstantinopolis’te Uluğ Bey’inkini model alan bir rasathaneye mali destek vermesi için sultanı ikna etmesi (s.34).” cümlesinde geçen gözlemevi, Osmanlı padişahı III. Murad döneminde açılmış, ancak yobazların türlü tepkileri sonucu topa tutularak 1579 yılında yıkılmıştır.

Yazar, Orta Asyalı bilim insanlarının çalışmalarını “Orada, yıldızların arasında başka bir güneş sistemi daha var mı, yoksa kâinatta yalnız mıyız, diye soruyorlardı.” şeklindeki cümlesiyle önce batıyla kıyaslıyor: “Altı yüz sene sonra Giordano Bruno (1548-1600), dünyadan başka gezegenlerin de bulunduğunu söylediği için kazığa bağlanıp diri diri yakılacaktı. Bu iki adam (Birûni ve İbn-i Sina), muhtemelen… yalnız olmadığımızdan emin görünüyorlardı. Ayrıca dünyanın bir bütün olarak bugünkü haliyle mi yaratıldığını yoksa zaman içerisinde evrime mi uğradığını sorguluyorlardı. Bu noktada, Yaratılış kavramını kabul ediyorlar, ancak dünyanın sonrasında şiddetli değişikliklere uğradığına vurgu yapıyorlardı. Bu açıkça dile getirdikleri jeolojik evrim kabulü, Orta Çağ Hristiyanlığı kadar sahip oldukları İslâm itikadına da aykırıydı. Bu aykırılık genç olanlardan birisini rahatsız etmiş, diğerini ise hiç etmemişti. İlki, yani İbn-i Sina dinî olarak daha kabul edilebilir kılmak için anlaşılması güç de olsa bir açıklama getirmişti. Ancak iki genç adam da jeolojik evrimi ve hatta sekiz asır öncesinden Darvinizm’in temel noktalarını sezmişlerdi. (s.41)

…Yirmi sekiz yaşındaki Ebu Reyhan el-Birûni (973-1048) Aral Gölü’nün kenarında doğmuş ve coğrafya, matematik, trigonometri, mukayeseli din, astronomi, fizik, jeoloji, psikoloji, mineraloji ve farmakoloji bilimlerinde öne çıkmıştı. Genç olan Ebu Ali el-Hüseyin İbn-i Sina (980?-1037) ise günümüzde Özbekistan sınırlarında yer alan, o zamanın ilim merkezi, görkemli Buhara kentinde büyümüştü. Tıp, felsefe, fizik, kimya, gökbilimi, ilahiyat, klinik farmakoloji, psikoloji, ahlâk ve müzik teorisi alanlarında nam salacaktı. İbn-i Sina’nın temel eserlerinden El-Kanun Fi’t Tıb (Tıbbın Kanunu) sonunda Latinceye tercüme edildiğinde Batı’da modern tıbbın başlamasına vesile olmuştu. …Birûni ve İbn-i Sina, modern zamanların olmasa da klasik dönem ile Rönesans arasındaki zaman zarfının en büyük iki bilim adamı olarak görülmektedirler. (s.42)

Birûni de İbn-i Sina da bilimsel keşfin tam da özünü yakalamışlardı. …dönüm noktası olan büyük bilimsel keşifler nadiren bir ‘Evreka (buldum!)’ anı meselesiydi… (s.43)

İbn-i Sina’nın kimisi birkaç sayfa kimisi birkaç cilt olan 400’den fazla kitap ve risale yazdığı bilinmektedir, ancak bunlardan sadece 240 tanesinin ise bir kısmı yayımlanmıştır. Birûni’nin ise 180 adet eser verdiği bilinmekte olup sadece 22 tanesi günümüze ulaşmıştır. (s.48)

…Astronomide bugünkü Özbekistan’ın batısında doğan, yeryüzünün derecesinin uzunluğunu ölçmek için çalışmalar yürüten ve enlemlere bağlı yatay güneş saatlerini yorumlamak için tablolar geliştiren Orta Asya’nın önde gelen gökbilimcileri arasındaki Harezmî ile başlanılabilir. Küresel astronominin sorunlarına sayısal çözümler getirmek üzere rub tahtasını (çeyrek daire sinüsü) kullandığı bir alet geliştirmişti. Birûni astronomik araştırmalarının sonunda yeryüzü yörüngelerinin dairevî değil, elips şeklinde olduğu ve güneşin tepe noktasının (apojesinin) öngörülebilir şekilde değişiklik gösterdiği neticelerine ulaşmıştı… (s.49)

…Türkmenistan’da yer alan Merv’den dostu Mervezî tanjant ve kotanjant üzerine öncü çalışmalar yürütmüştür. Birûni de Hindistan’da bilinen sıfır kavramı ile negatif sayıları bölgeye taşıyan çok sayıdaki Orta Asyalı bilim adamından biri olup, bu ikisinin kullanımında çığır açmıştır. (s.50)

Taze hekim İbn-i Sina Buhara’dan çıktığında Samaniler devleti ölüm döşeğindeydi… (s.220) Samanilerin kendileri gibi İbn-i Sina’da Belh’in önde gelen bir ailesinden gelmekteydi… Babasının işi kâğıtlarla boğuşmaktan fazlasıydı. Yeni kullanılmaya başlanmış Hint sayı sistemine, matematiğe, istatistiğe ve Harezmî’nin uygulamalı cebirine hâkim olmayı gerektiriyordu. (s.331)

Araştırma arzusu ve saf merak da Orta Asyalı düşünürleri seyahat etmeye teşvik ediyordu. Ebu Zeyd el Belhi, seyahat etmeyi gayet önemli olan haritalarını çizebilmek için bir araç olarak görmüştü. Muhammed Peygamber’in hadislerini derleyen Buharî senelerini yollarda geçirerek meşhur eserini ortaya çıkartmak için sözlü mülakatlar yapmıştı. Bu meselede pek fazla bir şansı olmamakla birlikte hezarfen Birûni uzun yıllar seyahat etme ve Hindistan’da araştırmalarda bulunma fırsatını geri çevirmemişti. (s.220)

…Harezmî’nin Harezmli halefi Birûni Hint ilmiyle öylesine meşgul olacaktı ki eline geçen ilk fırsatta çalışmalarını Hindistan’da devam ettirmek için harekete geçecekti. (s.242)

Orta Çağ’ın iki büyük zihni Birûni ve İbn-i Sina hayatlarını seyahat ederek geçirmişlerdi. Birûni Hindistan’a kadar giderken İbn-i Sina da bugün İran’da kalan kentleri dolaşmıştı. (s.260)

…Gönülsüz bir şekilde Afganistan’a gitmesinden önce Birûni memleketi dışında birkaç sene geçirmişti ama Bağdat’a hiç uğramamıştı. İlk fırsatta da Harezm’deki memleketine geri gitmişti. Orta Asya’daki bütün bu büyük kent merkezleri Buhari gibi yurtdışından dönmüş kimselerle doluydu.

Bir ya da iki istisna haricinde bu entelektüellerden hiçbirisinin geri dönerken sahip olduğu motivasyon sıla hasreti değildi… Geçici ya da temelli olarak Orta Asya’dan ayrılmaları hevesin, hareketliliğin ve bazen de gerekliliğin sonucuydu. Aynı şekilde gittikçe artan geri dönme, bölgede kalma ya da bölge içinde başka bir yere yerleşme kararları da aynı saiklerle alınıyordu. Bağdat’ın yükselişi ile entelektüel göç yaşanmıştı. Böylece yeni başkentin meclisleri Orta Asyalılarla dolmuştu. Bundan ötürü Orta Asya kısa bir süreliğine de olsa önemli yeteneklerden mahrum kalmıştı. Fakat nihai olarak bu durum bölgeye zenginlik katmış ve bu kadim topraklarda yaşanan entelektüel filizlenmenin unsurlarından biri olmuştu. Dolayısıyla bu süreci ‘beyin göçü’ diye tarif etmek doğru olmayacaktır. (s.261)

Zerdüştlük sistemiyle bağlantılı olan Harezm güneş takviminden, vakti tayin etmede kullanılan diğer bütün kadim takvimlerden daha gelişmiş bulduğunu söyleyen Birûni sayesinde haberdarız. (s.348)

Harezm’liler matematik ve gökbilimi başta olmak üzere tüm bu alanlarda gayet gelişmişlerdi. Harezmî’nin çığır açıcı çalışmasında bu mahalli geleneklerden nasıl yararlandığını görmüştük. Diğerleri de Harezmî’nin başarılarını temel alacaklardı. Bunların arasında en fazla göze çarpan isim Harezmli hezarfen Birûni idi. (s.349)

Haftaya devam…

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • Egemenlik Kimde?.. - 09 Şubat 2025
  • Egemenlik Mücadelesi - 02 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Çanakkale'den 19 Mayıs'a
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Sendikacılığında Yetkiyi Belirleyen Etkenler
Hasan Güneş Emekli Öğretim Görevlisi
Hasan Güneş Emekli Öğretim Görevlisi
Psikolojik Sağlık ve Uyum
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Hobi Bahçeleri
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Çiftçiler Ayı Ve Domuz Kâbusundan Kurtarılmalı !..
Taputa Son Çivi Çakılmak Üzere!..
Mehmet Karataş Ülkü-Bir Eski Gn.Bşk
Taputa Son Çivi Çakılmak Üzere!..
Şu Siyaset Var Ya
Namık Özer ERDOĞAN Atatürk Eğ.En.Eski Md.
Şu Siyaset Var Ya
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Serdar Gündüz Şb. Müd. Liyakat-Sen Genel Seketeri
Fedakârlığın Sessiz Kahramanları: Şehit Öğretmenlerimiz
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Ali Yalçın'ın Niyetini Arkadaşı İfşa Etti!
Misafir Yazılar
Ali Yalçın'ın Niyetini Arkadaşı İfşa Etti!
Tüh Sizin Suratlarınıza
Orhan KILIÇOĞLU
Tüh Sizin Suratlarınıza
Ümit Özdağ Hocanın Tutukluluğu...
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Ümit Özdağ Hocanın Tutukluluğu...
PROJE OKULLAR, 4+4+4 GİBİ BİR PROJEDİR
Dr.Sakin ÖNER
PROJE OKULLAR, 4+4+4 GİBİ BİR PROJEDİR
Türk Milleti Kavramı
Ali Kemal Gül
Türk Milleti Kavramı
Fesih ve Ötesi*
Türk Ocakları'ndan
Fesih ve Ötesi*
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Muğla Milas Kısırlar Ortaokulu’nda Kadın Eli, Çocuk Emeği ve Teknoloji Aynı Çatıda Buluştu
Muğla Milas Kısırlar Ortaokulu’nda Kadın Eli, Çocuk Emeği ve Teknoloji...
Trabzonspor, İran takımı Traktör Sazi ile açılış yapacak
Trabzonspor, İran takımı Traktör Sazi ile açılış yapacak
Tapu memurunun da dahil olduğu çete çökertildi
Tapu memurunun da dahil olduğu çete çökertildi
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim