• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
00:09
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Dava Büyük (6)
Yayınlanma: 07 Mart 2021 - 09:35

Dava Büyük (6)

07 Mart 2021 - 09:35
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk


Muhafazakâr merkez sağ hariç, “Siyasal İslâmcılar”a gelince; dindar (!) görünümlü bu kişiler, komünistleri bırakıp bize musallat oluyorlardı. Herhalde bizi kandırabileceklerini sanıyorlardı ki, bizi iknaya çalışmakla ömürlerini geçirdiler.
Hep bizimle tartışıyorlar; devamlı kafa karıştırmaya çalışıyorlardı. “Türk müsün, Müslüman mısın?” diye akla ziyan sorular soruyorlardı: Sanki bunlar birbirinin karşıtı kavramlarmış gibi!.. “Sadece kendilerini Müslüman gören, kendileri dışındakileri dinsiz, zındık, kâfir sayan” bir zihniyete sahiptiler.
Devamlı Atatürk’ü ve Cumhuriyeti kötülüyorlardı. Ayasofya’nın açılması için mücadeleyi ilk başlatanların, dilekçe kampanyası düzenleyenlerin ülkücüler olduğunu bilmediklerinden; Ayasofya gibi, halifelik gibi konuları gündeme getirip aklımızı çelmeye çalışıyorlardı. Hep Osmanlı’yı öne çıkarıyorlar; adaletinden, ahlâkından, fetihlerinden bahsediyorlardı.
Esasen derin bir bilgileri de yoktu; anlattıkları ya Fatih ya Yavuz ya da Kanuni’ydi. Mesela; Osmanlı’nın son 200-300 yılından hiç haberleri yoktu veya konuşmazlardı. “Resmî tarih”, “alternatif tarih” deyip dururlardı!..
Hep sübjektif, yüzeysel, kulaktan dolma ve tek taraflı bilgilerle tartışıyorlardı ve aşırı önyargılıydılar. Hiçbir meseleye; insanî, objektif, bilimsel bakmadıkları gibi ahlâkî değillerdi ve dünya gerçeklerinden uzaktılar. Sözlerinin çoğu fitne, fesat, dedikodu ve iftira sayılacak ifadelerdi.
Birbiri ile hiç karşıt olmayacak kavramları ve/veya kişileri karşı karşıya getiriyorlar; bizi, cendereye almak istiyorlardı.
Evet, Osmanlıyı da seviyorduk; çünkü “Kadim Türk Tarihi”nin bir parçasıydı. Ama Atatürk’ü ve Cumhuriyeti de seviyorduk; çünkü Atatürk devletimizin kurucusuydu ve Türkiye Cumhuriyeti de Anadolu’da kurduğumuz son devletimizdi. Onlar “kâfir devlet” derken, biz korumak için mücadele ediyorduk.
Bütün bunlara rağmen; “alınları secde görüyor” diye okumalarına, derslere girmelerine, mezun olmalarına yardımcı oluyorduk. Koltuklarımızın altında işlerini yürütüyorlardı. Daha sonraki dönemlerde bunların bazılarını gözlemledim. Özellikle din eğitimi alanların karakterleri ve davranışları çok dikkatimi çekmiştir. Tabii ki tamamını suçlamak istemiyorum ama birçoğu sıkıştığında bukalemun gibi renk değiştirip bulundukları ortama uyum sağlayabiliyorlardı; riyakârdılar. Kişilikli ve ilkeli bir tavırları yoktu.
Mücadeleleri, sadece bizimleydi ve işleri de aramıza fitne sokmaktı. Bazen “bizdenmiş gibi göründüler” ama hiçbir zaman “bizden de bizimle de” olmadılar.
Solun elindeki okullara da rahat rahat gidip geldiklerini, öğrenci başkanı seçimlerinde iş birliği yaptıklarını biliyorduk. “Palavra sıkmalarına bakmayın”, bedel ödemediler. Mesela; 12 Eylül 1980 darbesinden sonra MEB mescidinde bunlardan kimse kalmadı. Vakit namazlarına, Cuma’ya bile inmiyorlardı.
Bunlar hep “kolay dönem Müslümanları”dır; Gücü gördüklerinde itaat ederler ya da gücü ellerine geçirdiklerinde acımasızca diğer insanları ezmeye çalışırlar.
Daha önce defalarca yazdım; yine yazıyorum: Çocukluğumdan beri namazlarımı kılar, Ramazan orucumu tutarım. Evlendiğimden beri de beş vakit namazımı kesintisiz kılarım.
En çok kızdığım şey, iman ve inancımın tartılmasıdır. Hele hele dinî samimiyetimi kimse ölçemez, biçemez!.. Bildiklerimi -uygun ortamlarda- karşımdakilere aktarırım ama kimsenin inancına karışmam.
Allah’ın; Kafirûn Suresi’nin son ayetinde belirttiği gibi (mealen) “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” Kâfi değil mi?

Kitap tavsiyeleri
İşimden ve okulumdan (derslerden) arta kalan zamanlarımda genelde kitap okuyordum. Kendimi yetiştirme ihtiyacı duyuyordum. Çünkü işyerinde farklı düşüncede arkadaşlar vardı ve onlarla müsait oldukça tartışıyorduk.
Bir fikri savunuyorsanız, o fikri iyi bilmeniz gerekir. Alparslan Türkeş’in; “Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.” sözünü şiar edinmiştim.
Yurttayken, okumamızda fayda görülen kitapların listesi verilirdi; arkadaşlar da birbirine kitap tavsiyesinde bulunurdu. Tavsiye edilen kitapları okumaya çalışıyordum. Şimdi düşünüyorum da bazı kitapları bize niye tavsiye etmişler acaba?.. Mesela; kim, neden Kadir Mısıroğlu’nun “Lozan Zafer mi, Hezimet mi?” adlı kitabını tavsiye etti, bilemiyorum?.. Tabii ki kitaba bakarsanız, Lozan hezimetle bitmişti; kazandıklarımızdan çok kaybettiklerimiz vardı.
Düşünün!.. Bu Kadir Mısıroğlu, kendi yazdığı “Yunan Mezalimi” adlı kitabın içeriğine ters düşmüş; maalesef! “Keşke Yunan galip gelseydi” diyecek kadar şaşırmıştı.
Lozan konusunu, daha sonra başka kaynaklardan da okudum: Aslında Lozan’da azınlıklar konusuna, etnik açıdan değil inanç açısından bakılmış, onu anladım. “Azınlık” olarak gayrimüslim (İslâm harici, Müslümanların dışında) olan Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler sayılmış. Buradan şu sonuca varabiliriz: Atatürk; ülkede yaşayan ve diğer etnik gruplardan olup Müslüman olan halkı dışlamamış, tam tersi onlara olumlu bakmış, kucaklamıştır.
Zamanla farklı kitapları okudukça anladım ki ne Atatürk’ün ne Cumhuriyetin ne de kuruluş ilkelerinin İslâm’la çatışan bir yanı yok. “Siyasal İslâmcılar”ın gençlik yıllarımızda anlattıkları, söyledikleri, tartışma konusu yaptıkları konular; aslında İslâm sanılan geleneklermiş. Atatürk; ülkesi ve milleti için çabalayan çok önemli bir insan. Hele hele Osmanlı padişahları ile karşılaştırılmasını hiç uygun bulmam. Kimse kimseyle de kıyaslanmamalıdır.
Geçmişte hükümdarlar, padişahlar, şehzadeler; yaşadıkları çağın gereği olarak kavga etmişler, mücadele etmişler, kardeş katli yapmışlar; aynı soydan-boydan olan insanlar, taraftarı oldukları hükümdarın / beylerin yanında birbirleriyle savaşmışlar; taht kavgaları olmuş. Mülk, yani devlet ve topraklar hükümdarların olmuş, halk / ahali kul olmuş. Gayrimüslimler vergi vererek askerlikten muaf olup kendi işiyle gücüyle uğraşmış. Ticareti, neredeyse tamamen ellerine alıp zenginleşmişler ve Osmanlı’ya borç verir hale gelmişler. Sonra da Osmanlıya başkaldırmışlar ve devletin yıkılışının sebeplerinden biri olmuşlar.
Müslüman kardeşlerimiz (!) olan Araplar ise; İngilizlerin, Fransızların oyuncağı olmuş, Osmanlı’ya başkaldırmışlar. Daha ne anlatalım!..

Tek yanlı okumak
Bazen biz ülkücülerin de tek yanlı okuduğunu düşünmekteyim. Okuduğum eserler, takip ettiğim medya farklılaştıkça ve yaşadıklarım ve yaşım ilerledikçe -ister istemez-gençliğimizde yönlendirildiğimizi düşünüyorum.
Tarihten ders ve ibret almaktan başka ne yapabiliriz? Çünkü geçmiştir. Ama şu bir gerçek; aşırı sağ dini, aşırı sol da Atatürk’ü fazlasıyla kullanmış ve hâlâ da kullanıyorlar. Dışarı ile bağlantıları var mı? Bence var.
Türk Milliyetçileri, Ülkücüler ise; “Elhamdülillah, Müslümandırlar” ama inançlarını Allah için yaşarlar. Ayrıca;
* Türk Milleti’ni karşılıksız severler.
* Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınmasını, büyümesini, çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmesini; vatandaşlarının zengin, mutlu ve müreffeh olmasını isterler, bunun için çaba gösterirler.
* Çok büyük idealleri vardır. Samimi, ilkeli, dürüst ve ahlâklıdırlar. Kendi tarihlerini, kendi atalarını eleştirebilirler ama kınamazlar, ayıplamazlar.
* Diğer milletleri ve devletleri aşağılamazlar; fakat dünyanın bir milletler mücadelesi olduğunun bilincindedirler, bilirler.
 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • Egemenlik Kimde?.. - 09 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim