Emevi iktidarında Arapların üstünlüğü iddiası, devlet görevlerine hep Arapların atanması, diğer Müslümanların “mevali” diye aşağılanması gibi sebepler yüzünden “şuubiye hareketi” doğmuştur. Yine bu dönemde her konuda olduğu gibi Arapça ve Farsça’yla ilgili de karşılıklı hadisler uydurulmuş; kendi dillerinin kutsallığı, cennet dili olduğu vs. ileri sürülmüştür. Bunu 7 Nisan 2016 tarihinde köşemde yazmıştım, ayrıntıya girmeyeceğim.
Maalesef! Günümüzde de bu konu bazı mahfillerde konuşulmaktadır. Gündeme getirenler ya Kur’an ayetlerinden habersizler ya da art niyetliler. Kur’an-ı Kerim’in Arapça inmesi o dile kutsallık sağlamaz. Kutsal olan, Allah’ın sözü olduğu için Kur’an’ın içeriğidir.
Levh-i mahfûz
Esas konumuza girmeden Kur’an’da geçen “Levh-i mahfûz” hakkında kısaca bilgi verelim. TDV İslâm Ans. (c.27, s.151)’nde; “…Gökte ve yerde küçük büyük ne varsa insanların ecelleri, fertlerin ve milletlerin başına gelecek musibetlerin tamamı Allah’ın ilminde yer almış ve levh-i mahfuz denilen bir kütüğe kaydedilmiştir. …âlem henüz yaratılmadan tabiatla, ayrıca şuurlu şuursuz canlılarla ilgili her şeyin takdir edilip planlandığı ve bir kitapta kaydedildiği ifade edilmektedir” şeklinde açıklanmaktadır.
Ayetlerde ise;
“Allah dilediğini siler, dilediğini de yerinde bırakır; ana kitap onun katındadır. (Ra’d, 13/39)”
“Kuşkusuz o, katımızdaki ana kitaptadır; … (Zuhruf, 43/4)”
“…bizde her şeyi saklayan bir kayıt vardır. (Kaf, 50/4)”
“Yeryüzünde vuku bulan veya başınıza gelen hiç bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılı olmasın… (Hadîd, 57/22)”
“O, mukaddes sayfalardadır; Yüce makamlara kaldırılmış, tertemiz sayfalarda… (Abese, 80/13-14)”
“Şüphesiz o (asılsız saydıkları kitap) şanı yüce bir Kur’an’dır; Levh-i mahfuzdadır. (Burûc, 85/21-22)” denilmektedir.
Kur’an’ın Arapça indirilmesi
Allah, Kur’an’ı Arapça indirme sebebini çok açık ve net, tartışmaya mahal vermeyecek şekilde gerekçeleriyle aşağıdaki ayetlerde açıklamaktadır.
“Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik. (Yusuf, 12/2)”
“Biz Kur’an’ı işte böyle Arapça bir hüküm ve hikmet olarak indirdik… (Ra’d, 13/37)”
“İstisnasız her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açık açık anlatsın;… (İbrahim, 14/4)”
“İşte, sakınsınlar yahut hatırlamalarını sağlasın diye onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik… (Tâhâ, 20/113)”
“Onu, senin kalbine uyarıcılardan olasın diye açık bir Arapça ile Rûhulemin indirmiştir. (Şuara, 26/193-195)”
“(Bunu) insanlar Allah’a karşı gelmekten korunsunlar diye Arap diliyle indirdiğimiz çelişkisiz Kur’an’da (yaptık). (Zümer, 39/28)”
“Bu Kur’an, rahman ve rahim olan Allah’ın katından indirilmiştir. Bilmek isteyenler için ayetleri apaçık hale getirilmiş Arapça okunan bir kitaptır. (Fussilet, 41/2-3)”
“İşte sana, Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman ve hakkında asla şüphe bulunmayan toplanma gününün dehşetini haber vermen için böyle Arapça bir Kur’an indirdik… (Şûra, 42/7)”
“Aydınlatan kitaba yemin olsun ki, anlayıp düşünesiniz diye onu Arapça Kur’an yaptık. Kuşkusuz o, katımızdaki ana kitaptadır;… (Zuhruf, 43/2-4)”
Söylentilere Allah’ın ayetlerle cevabı
“Hiç kuşkusuz, “kesin olarak bunları ona bir insan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. Oysa ona öğretiyor dedikleri kişinin dili yabancıdır, bunun dili ise açık seçik Arapça’dır. (Nahl, 16/103)”
“Kur’an’ı Arap olmayanlardan birine indirseydik de onu onlara okusaydı, yine iman etmezlerdi. (Şuara, 26/198-199)”
“Şayet biz onu yabancı dilde okunan bir kitap olarak indirseydik mutlaka şöyle diyeceklerdi: “Ayetlerinin açık seçik anlaşılır olması gerekmez miydi? Bir Arap’a yabancı dilden bir kitap, öyle mi!” De ki: “O, inananlar için bir rehber ve şifadır; inanmayanlara gelince onların kulaklarında bir sağırlık vardır, Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara çok uzaktan sesleniliyor. (Fussilet, 41/44)”
“Oysa bundan önce de bir rehber ve rahmet olarak Musa’nın kitabı gelmişti. Bu ise önceki kitapları onaylayan, haksızları uyarmak için ve iyi yolda olanlara müjde olarak Arap diliyle gelmiş bir kitaptır. (Ahkaf, 46/12)”
Ayetlerin genel tefsirine gelince;
- Kur’an’ın Arapça olarak indirilmesinin temel sebebi, Hz.Muhammed’in Araplar arasından seçilerek görevlendirilmiş olmasıdır.
- Allah; insanlara mesajlarını iletmek için peygamberleri hangi kavimden seçmişse kitapları da o kavmin diliyle göndermiştir.
- Hakk’a davet için peygamberlerin içinde yaşadıkları kavmin dilini bilmeleri gerekmektedir.
- Kur’an’ın ilk muhatapları Araplar olduğundan doğal olarak Arapça indirilmiştir.
- Öncelikle Araplar ıslah ve irşad edilecek, sonra da onların aracılığıyla diğer kavimler İslâm’a çağrılacaklardır. Arap yarımadası; Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı ve dünya ticaret yollarının kesiştiği bir noktadadır. Araplar, ticaret yaptıkları ülkelerin kültürlerini, özelliklerini, kanunlarını öğrendiklerinden İslâm’ı buralara ulaştırmak için gereken tecrübeye sahiptiler.
- Hz. Muhammed’in Arap ve mesajlar da Arapça olunca müşrikler “kendisinin uydurduğunu” iddia ettiler.
- Müşrikler; Kur’an’dan önce inen kitapların İbranice veya Süryanice olduğunu biliyorlar ve bu dillerin ilahî vahyin özel dili olduğunu sanıyorlardı. Bu sebeple, bazıları Kur’an’ın da bu dillerden biriyle indirilmesi gerektiğine inanıyor, Arapça indirilmesini yadırgıyorlardı. Bazı ayetler bu yanlış anlayışın düzeltilmesine yöneliktir.
- Allah; Kur’an’ın hak olduğu hakkında, İsrailoğulları alimlerinin bilgi sahibi olduklarını delil olarak göstermektedir. Çünkü onlar bir peygamberin geleceğini, onun bazı niteliklerini ve getireceği mesajı kendi kitaplarında okuyor ve biliyorlardı.
Diğer yandan;
- Kur’an’ın Arapça indirilmiş olması, sadece Araplara indirildiği anlamına gelmemektedir. Kur’an, bütün insanlığa hitap eden evrensel bir kitaptır.
- Bir ayette; “O’nun kanıtlarından biri de gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Kuşkusuz bunda bilenler için ibretler vardır (Rum, 30/22)” denilmektedir. Tüm bu ayetlerden tek bir dilin öne çıkarılmadığı görülmektedir.
- Kur’an’ın mesajlarının anlaşılabilmesi için Arap olmayan milletler tarafından kendi dillerine çevrilebileceğine işaret edilmektedir.
- Sözün özü; Kur’an’ı Kerim “diriler için” anlaşılmak ve yaşanmak üzere indirilmiştir.
(Bu yazı, DİB Kur’an Meali’nden ve TDV İslâm Ansiklopedisi’nden yararlanılarak hazırlanmıştır.)
Türk Dil Bayramı’nın 743.yıldönümünde (13 Mayıs 1277) Türkçe’mize sahip çıkalım.