• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:36
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Türk Birliği: Alfabe ve Dil
Yayınlanma: 18 Ekim 2020 - 12:54

Türk Birliği: Alfabe ve Dil

18 Ekim 2020 - 12:54
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

 

“Alfabe ve Türk Dili” konusunda kendimi yetkili saymadığım için bazı bilim insanlarımızın ve yazarlarımızın ifadelerinden yararlanarak bu yazıyı hazırlamaya çalıştım.

Bildiğiniz gibi, Türkler; tarihi süreç içerisinde Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin harflerini kullanmışlardır.

Arap harfleri ve Arapça

Hz.Muhammed, Allah tarafından peygamber olarak seçilmiştir. Peygamberimizin ve birlikte yaşadığı halkın Arapça konuşması sebebiyle Kur’an’ın dili de Arapça olmuştur. Zaten Kur’an’ın neden Arapça indirildiğini Allah bir çok ayette açıkça beyan etmektedir. Bu ayetleri sıralamayacağım. İsterseniz, 17 Mayıs 2020 tarihli “Kur’an Niye Arapça?” başlıklı yazıma bakabilirsiniz.

Yine, Araplarda sağdan sola doğru yazılan bir yazı sistemi kullanıldığından Kur’an da öyle yazılmıştır. (Bu sistemi Araplar, Fenikeliler ve Hirelilerden öğrenmişlerdir.) Yani ne Arap harflerini ne de Arapçayı kutsallaştırmayalım.

Arap harflerinin Türkçe için yetersizliği hep tartışılmıştır. Arapların kullandığı yazıyla Türkçe arasında şekil, gramer ve fonetik açıdan zıtlıklara çare aranmıştır. Arap yazısı, harekeli yazılmadığı takdirde yanlış anlamalara meydan vermektedir. “Türk” kelimesinin yazılışı bile problem olmuştur. Te-ra-kef’le yazıldığında hareke koymazsanız çok farklı okuyabilirsiniz: Türük, terk, tirk, tirik gibi... Bir kolaylık, te ile ra arasına vav almaktır. Böyle ilk yazan Necip Âsım (Yazıksız) (1861-1935) olmuştur.

Kâtib Çelebi (1609-1657), Arap harfleriyle yazmanın güçlüğünden bahsetmiştir. 19.yüzyılda yazının nasıl ıslah edileceği tartışmaya açılmıştır. 1862’de Münif Paşa ıslah teklifinde bulunmuştur. Latin harflerine geçme bile düşünülmüştür. Azerbaycanlı tiyatro yazarı Feth Ali Ahundof, 1863’te harflerin ıslahını ve hatta latif alfabesi meselesini Osmanlılarla istişare etmek için İstanbul’a gelmiştir. Namık Kemal de Ebüzziya Tevfik de tartışmaların içindedir.

1911’de Islah-ı Hurûf (Harflerin Islahı) Cemiyeti kurulmuştur. Enver Paşa, orduda, hususiyetle telgrafçıların kullanması için Arap yazısındaki değişiklikleri hayata geçirmiştir.

Latin harflerine geçişi savunan bir kesim ortaya çıkmıştır. Celal Nuri (İleri), 1915’te yayınladığı “Tarih-i Tedenniyât-ı Osmaniye Mukadderât-ı Tarihiye” başlıklı kitabında: “Hurûfâtımız berbattır. Bu harflerle biz işimizi göremeyiz. Bunlar nâkâfidir. Harflerimizin noksanından işe yaramadığından, gayr-i ilmî bulunduğundan burada bahsetmeyeceğiz. Yalnız şurasını söyleyeceğiz ki bu harfleri ve bunlarla yazılmış ibarâtı avâm suhûletle öğrenemiyor. Bunlar gayr-i tabiî şeylerdir. Bu hâl terakkiyâtımıza mâni oluyor. Ahalide tahsil ve tenevvür hahişini [aydınlanma isteğini] söndürüyor. Onun için ıslâh-ı hurûf gibi boş ve vâhî tedâbire müracaat edeceğimize bir saat evvel kemal-i cesaretle Latin harflerini kabul etmeliyiz...” demiştir. (Arslan Tekin’in “Alfabe tartışmaları” ve “Harf inkılabı gereği” başlıklı yazılarından derlenmiştir. 04-05/11/2019, Yeniçağ)

TDK eski Başkanı Prof.Dr. Ahmet Bican Ercilasun

Bu konunun en yetkili ağızlarından biridir. “Alfabe Konusu” başlıklı (25/11/2018, Yeniçağ) yazısında şunları belirtmektedir.

“Türk Dünyası’nın ortak bir alfabede birleşmesi, 20.yüzyıl boyunca Türk aydınlarını meşgul etmiş konulardan biridir. 1926’da Bakü’de toplanan Türkoloji Kurultayı’nda konu enine boyuna tartışılmış ve bütün Türklerin Latin alfabesine geçmesine karar verilmişti.

Konuyu öteden beri düşünen Atatürk, Bakü Kurultayı’ndaki karar üzerine Latin alfabesine geçme işini hızlandırdı. Türkiye 1 Kasım 1928’de Latin esaslı yeni Türk alfabesini kabul etti. Sovyetlerdeki Türkler de birkaç yıl içinde “birleştirilmiş yeni elifba”ya geçtiler.

Ancak Sovyetlerdeki durum uzun sürmedi. 1937-1941 yıllarında -Bakü Kurultayı’na katılan aydınlar da dahil- on binlerce aydın öldürüldü ve sürgün edildi. Sovyetler Birliği’ndeki Türklerin tamamı Kiril alfabesine geçirildi. Üstelik kabul ettirilen bu alfabe “birleştirilmiş” değildi, hepsinde farklıydı.

1980’lerin sonunda Türk Dünyası’na gidip gelmek mümkün hâle geldi. Bu durumu değerlendiren Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 18-20 Kasım 1991 tarihlerinde Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu düzenledi. Toplantıya Türkiye'nin tanınmış dilcileri yanında Sovyetler içinde bulunan 14 Türk bölgesinden 30’u aşkın uzman katıldı.

…tarihî bir karar alındı: 34 harfli ortak alfabe kabul edildi. Türkiye’nin 29 harfinin temsil ettiği sesler diğer Türklerde de varsa aynı harf ile gösterilecekti. Türkiye Türkçesinden farklı sesler için ise 29 harfe 5 harf eklenmişti. Açık e için iki noktalı a (ä), sızıcı h için x, art damak k’si (kalın k) için q, damak n’si (sağır kef) için ñ, çift dudak v’si için w.

Azerbaycan, 1992 yılının Ocak ayında ortak alfabeden seçilmiş 32 harfli Latin alfabesine geçme kararı verdi.

1993 yılında Türkmenistan ve Özbekistan da Latin alfabesine geçmekle birlikte ortak alfabeye uymadılar. Özellikle Özbek alfabesinde bir çok sapmalar oldu; ç için ch, ş için sh harflerini kabul ettiler.

Kazakistan’da Latin harflerine geçme çalışmaları başladı. Fakat Kazakistan’da ortak alfabe yerine apostroflu bir alfabe kabul edildi. Kamuoyundan eleştiriler üzerine aksanlı bir alfabe Devlet Başkanlığı tarafından kabul edildi: á, ó, ú… Üstelik bu alfabede de tıpkı Özbeklerdeki gibi ç için ch, ş için sh harfleri bulunmaktadır.

Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 20-21 Kasım 2018’de 2.Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumunu düzenledi. Sempozyum sırasında Özbekistan’da kurulan alfabe komisyonunun, içinde ch, sh bulunmayan bir alfabe hazırladığı ve bu alfabenin Özbekistan parlamentosundan geçtiği bilgisi geldi.”

Kazakistan’dan alınan son haberlere göre de 2025 yılına kadar Latin alfabesine geçiş sürecinin tamamlanması planlanmaktadır.

En önemli değerimiz: Türkçe

Türkçe, hepimizin en başta koruması gereken bir değeridir. 730’lu yıllarda dikilen Bengütaşlardaki metinler (Göktürk / Orhun Yazıtları), o döneme göre çok ileri ve gelişmiş bir dille yazılmıştır. Fakat Türkçe bu şekliyle kalamazdı ve kalmadı, gelişti.

Türkçe eski haliyle kalsaydı Yunus Emre, Ali Şir Nevayi, Fuzuli, Karacaoğlan, Molla Penah Vâkıf, Yahya Kemal, Sabir, Abdullah Tukay, Şehriyar, Vahabzade yetişmezdi. Dede Korkut Destani hikâyeleri, Babür'ün hatıratı, Evliya Çelebi Seyahatnamesi yazılamazdı. Mai ve Siyah, Bahar ve Kelebekler, Çalıkuşu, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Semaver, Beş Şehir, Dersaadette Sabah Ezanları yazılamazdı. Türk diliyle her konuda yazılmış yüz binlerce kitap, milyonlarca tirajlık gazeteler, 24 saat yayın yapan radyo ve televizyonlar olmazdı.

Dilini kaybeden kimliğini de kaybeder. Bugün dünya üzerinde, Türk kökenli olduğu halde Türkçeyi unuttuğu için Türklüğünü kaybeden Türkler dolu...

Türkçe, özünü ve sadeliğini bozmadan sürekli geliştirilmelidir. Bu nedenle, ortak alfabe ve dil çalışmalarına mutlaka ve önemle devam edilmelidir. Ağız, lehçe, şive gibi farklılıklar mümkün olduğunca ortadan kaldırılmalıdır.

Dilimizi Türkçeleştirirken, bütün soydaşlarımızın anlayacağı genel bir Türkçeye doğru gitmek gerektiği unutulmamalıdır.

Öncelikle alfabe ve dil birliği sağlanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • Egemenlik Kimde?.. - 09 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim