• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:36
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Milletleşme/Devletleşme-2
Yayınlanma: 17 Eylül 2023 - 06:18

Milletleşme/Devletleşme-2

17 Eylül 2023 - 06:18
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

Dr.Tahsin Ünal, “Türk’ün Sosyo-Ekonomik Tarihi (Emel Yayınları, 1977)” adlı eserinde; “Medeniyet, buğdayın mevsimine göre ekilip biçilmesiyle başlamıştır. Türk tarihinde bu dönem M.Ö.10.000-M.Ö.7000 arasındaki dönem kabul edilebilir. Bu tarihler arasında Türkler %60 oranla (daha sonra %70 ile %80 oranla) köy devletleri kurmuşlardır. …İlk köy devletlerini kuranlar, krallar ve komutanlar değil, rahiplerdir. Şaman krallardır (s.47).

Anav hüyüğünde yapılan kazıda M.Ö.7000 tarihinde Türk köylerinin kurulduğunu görmek mümkün olduğu gibi bu köylerde yaşayan insanların da üstün bir köy kültür ve medeniyet seviyesine yükselmiş olduğunu, Anav’da çıkarılan eserlerden anlamak mümkün olmaktadır (s.158).

Ortaasya’daki binlerce köyün elbette uzun zaman içinde bir kısmı gelişmiş şehir, büyük şehir olmuştur. …Zira Türkler, M.Ö.7000 tarihinden itibaren göçebeliği terk ederek köyler kurup yerleşmeye, tarım ve hayvancılık yapmaya başlamışlar, Hunlar, özellikle Göktürkler ve Uygurlar döneminde %70 oranla yerleşmiş bulunuyorlardı (s.158-159).

…her boy (ki biz buna köy veya şehir devleti diyoruz) kendi beyinin (köyse köy kralının, şehir devletiyse şehir kralının) başkanlığında ‘ekonomik, sosyal, idari, siyasi ve askeri teşkilata sahiptı’ ve iç işlerinde yarı müstakildi (s.72).

(Dip not: M.Ö.10.000’de var olan Türk Milleti; 3000 sene kadar büyük bir siyasi organizmaya sahip olmadan yaşamış, M.Ö.7000’e doğru önce aile, sonra köy devleti kurmuştur. 7000’de de İmparatorluk kurmuştur (s.15).

M.Ö.10.000-7000 tarihleri arasında Moğolistan’dan Urallara, Çin seddinden Hazar denizine kadar uzanan bu geniş ülkelerde, genellikle aynı soydan gelen, aynı dili konuşan, aynı geleneklere sahip olan ve aynı kültür çerçevesi içinde kalarak eriyen, aynı dinî esaslara sahip olan binlerce Türk kabilesi (Aşiret, Uz veya köylü) oturuyordu. Her aşiret ayrı bir siyasî organizma olmuş, ayrı bir köy devleti kurmuştur. Bu köy devletlerinin hepsinin adı, belki Türk değildi. Fakat …bunların arasında adı Türk olanlar da vardı.

Bu siyasi organizmaların (köy devletlerinin) adı, M.Ö.7000-625 tarihleri arasında Sakalar ve Saka İmparatorluğu olarak geçer. Demek oluyor ki, …geniş ülkelerde oturan ve aynı soydan gelen bu insanlar 10.000-7000 tarihleri arasında önce köy ve şehir devletleri kurmuşlar, sonra bu devletler bir İmparatorluk halinde birleşmişler veya birleştirilmişler (s.13).

Saka İmparatorluğu’nun yerine M.Ö.625-220 döneminde İskit İmparatorluğu geçmiştir. Bunun meşhur Kağanlarından biri ve başlıcası Afrasyab (Alper- TUNGA)’tır. Bundan sonra da M.Ö.220- M.S.216 döneminde Hun İmparatorluğu’nun kurulduğu malûmdur (s.12-13).

…M.S.552 tarihine (Göktürk’lere) kadar geçen zaman içinde çeşitli isimler altında devletler ve imparatorluklar kurmuşlardır (s.17).

…Gücünü ve dinamizmini ekonomik, sosyal, kültürel ve teknik bakımlardan güçlü ve kuvvetli olan köy, kasaba ve şehirlerden alan, dinamik idareci kadrolar, süratle devlet ve imparatorluklar kuruyorlardı. Devlet ve İmparatorluklar yıkılınca da Türk feodalizmi, bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkıyor ve kalesini yeniden tahkim ederek, hükmünü icra ediyordu (s.160).

Hunlar devrine ait Kazakistan’da 77, Moğolistan’da 75, Altaylarda 72 ve Tanrı dağları ile Batı Türkistan’da 358, toplam olarak 609 şehir yeri tespit edilmiştir (s.161).

İmparatorluklar

Sosyo-politik bakımdan imparatorluk dönemi, bir milletin ekonomik, sosyal ve kültürel sahalarda en güçlü olduğu bir dönem olduğu gibi dil, din, soy ve milliyet bakımlardan da en zayıf olduğu bir dönemdir. İmparatorluk dönemi, maddeden güçlü ve iri görünse de din, dil, soy ve milliyet ayrılıkları yönünden manen, zaaf içinde olduğu dönemdir (s.23).

İmparatorluk, bir milletin bekasını temin eden en ideal politik organizma değildir. Milletin bekasını temin eden en ideal politik organizma devlettir. İmparatorluğun inhilâli, milletin bekasını tehlikeye sokmaz. Her yönü ile güçlü olan bir devlet, ekonomik, sosyal ve politik fırsatlardan istifade ederek her zaman bir imparatorluk olabilir. Fakat imparatorluk bir imparatorluk daha kuramaz (s.24).

…Çünkü imparatorluk, maddeten iri, cüsseli ve güçlü görünse de manen yani dil, din, soy ve kültür ayrılıkları sebebiyle en zayıf dönemdir. Bu itibarla ideal siyasi organizma devlettir. Her sahada sağlam temeller üzerine oturmuş olan güçlü bir imparatorluktan daima daha üstün ve daha güçlüdür. İmparatorluklar geçici, devletler bakidir. Cihan tarihi bunun örnekleriyle doludur.

Bu itibarla, Türk siyasi organizması ne gelişim ve ne de oluşum bakımından, başka milletlerin siyasi organizmalarına benzemez (s.36).

Devlet-İktidar farkı

M.Ö.10.000’den bugüne kadar kurulan …birçok Türk devlet ve imparatorluklar; …milletin adıyla değil, ya kurucusunun veya mensup olduğu aile ve kabilenin adıyla anılmış, tarihe geçmiştir (s.13).

Devlette asıl olan unsur, bütün bir millettir. Millet varsa devlet, devlet varsa millet vardır. Hür ve müstakil bir millet varsa, onun mutlaka bir devleti, egemen bir devlet varsa, onu kuran bir millet vardır (s.20).

…asırlarca doğu âleminde ve bu arada Türklerde devlet, hükümet ve hükümdar (sülale) hep birbirine karıştırılmış yahut kasten böyle gösterilmiştir. Bunun zamanla başlıca iki mahzuru ortaya çıkmıştır. Bu mahzurlardan biri devlet, hükümet veya hükümdar sanılıp öyle kabul edilince millet unutulmuştur. Vatan, hükümdarın malikanesi; millet bu malikanede karın tokluğuna çalışan kölesi kabul edilmiştir. Hükümdar var olduğu için millet var sanılmıştır.

Halbuki Devlet, milletin bütün müesseselerinin toplamı, hükümet bu müesseselerden ancak bir kısmı idi. Millet var olduğu müddetçe devlet vardı ve devlet devamlı idi, değişmezdi. Halbuki hükümet (ki biz bunu bir partiye benzetmiştik) zaman zaman değişebilirdi. Fakat biz, asırlarca kafalara yerleşmiş olan bu yanlış düşünceyi değiştirememişizdir.

Bu yanlış düşünceden ikinci mahzur doğuyordu. Bu mahzur da tarih metodundaki mahzurdu. Milleti, dolayısıyle onun tüm müesseselerinin toplamı demek olan devleti, sürekli, değişmez ve esas kabul edemediğimiz, milleti idare eden hükümetlerin değişebileceğini anlayamadığımız ve hükümeti (hükümdarı) esas kabul ettiğimiz için, tarih boyunca Türk milletini idare eden hükümetlerin her birini ayrı bir Türk devleti sanmışız, tarihlerimize öyle geçmişizdir.

Bugün dahi orta tedrisatta okunan tarih kitaplarını açınız, Hunların Göktürklerle; Göktürklerin Karahanlılarla ve Selçukluların Osmanlılarla bir alakası yokmuş, ayrı bir millet, ayrı bir devletmiş gibi yazıldığını ve genç nesillere de böyle okutulduğunu görürsünüz.

Halbuki M.Ö.7000’den bugüne… Türk milleti ve onun devleti değişmemiştir. Her biri bir parti demek olan hükümetleri (sülaleler veya hükümdarları) değişmiştir. …Fakat Türk Milletini, şimdiye kadar kaç sülale (hanedan) idare etmişse o kadar isim almıştır. Millet, Türk milleti idi. İsminin değişmemesi icap ederdi (s.37-38).

…biri yıkılırken öteki kurulan, biri diğerine halef ve selef olan büyük Türk hükümetleri kronolojisidir (s.39).

…üç kıtanın dört yanında kurmuş olduğu devlet ve hükümetlerin miktarı 150’yi geçer. Tarihte de bu kadar hükümet kurmuş başka bir millet gösterilemez (s.42).”

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • Türklerin Soy Kütüğü - 16 Şubat 2025
  • Egemenlik Kimde?.. - 09 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim